Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/10620 E. 2017/383 K. 23.01.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10620
KARAR NO : 2017/383
KARAR TARİHİ : 23.01.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, ilk işe giriş tarihinin 01.04.1985 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 01.04.1985 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Davacıya ait 01.04.1985 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı Kuruma, 17.05.1985 tarihinde verildiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, Mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Sigortalı işe ilk başlangıç tarihinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanun’un 108. maddesinin 1. fıkrasına göre, “Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya bu Kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir.”
Öte yandan 506 sayılı Kanunun 60/G maddesine göre 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık sürelerinin 18 yaşını doldurdukları tarihte başlayacağı, ancak bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin prim ödeme gün sayılarına dahil edileceği bildirilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 16.10.1967 doğumlu olduğu, 01.04.1985 tarihli işe giriş bildirgesi ile ,52480 sicil numaralı …Mobilya… adına tescilli mobilya imalatı işyerinde çalışmaya başladığının bildirildiği, çalıştığı döneme ilişkin bordroların Kuruma verilmediği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacıya verilen sicil numarasının hangi yıla ait olduğunun sorulmadığı, komşu işyeri tanığı yeterli şekilde araştırılmadan davacı tanıklarının beyanı ile hüküm kurulduğu görülmektedir.
Yapılacak iş, davacıya verilen sicil numarasının hangi yıla ait olduğunu Kurumdan sormak, işveren tarafından 1985 yılı 1. ve 2. dönem bordrosu verilmediği Kurumca belirtildiğinden 1985/3.dönem bordrosundan resen seçilecek tanıkları dinleyerek davacının çalışması hakkında bilgi sahibi olup olmadıklarını sormak,işe giriş bildirgesi üzerinde bulunan … sok….Mevkii/Bandırma adresinde araştırma yapıldığından yine bildirge üzerindeki …cad.No:76 Bandırma adresinde ve Kurumun tescil sorgulama ekranında işyeri adresi olarak belirtilen İstasyon cad.Susurluk/Balıkesir adreslerinde Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri, o da yoksa davacının çalışmasını bilebilecek nitelikte tanık araştırılıp tespit edilerek beyanlarını almak,davacı tarafından gösterilen tanıkların bu nitelikte olup olmadığını belirlemek/denetlemek amacıyla bu tanıkların da hizmet cetveli/vergi kaydı vs. dosyaya eklemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra, 506 sayılı Kanunun 60/G ve Geçici 54. maddelerini gözönünde tutarak sigorta başlangıç tarihini tespit etmek ve sonucuna göre karar vermektir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.