Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2016/10079 E. 2017/7074 K. 02.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10079
KARAR NO : 2017/7074
KARAR TARİHİ : 02.10.2017

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, hizmetlerin tespitiyle yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının Bağ-Kur sigortalılığının ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 24.11.1999 tarihli giriş bildirgesi ile 22.03.1985 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, davacının vergi mükellefiyetinin bulunmadığı, sicil kaydının olup olmadığının araştırılmadığı, İstanbul Umum Han Odabaşıları Esnaf Odasındaki kaydının 03.08.1960 tarihinden itibaren başlayıp 24.11.1999 tarihinde sona erdiğinin bildirildiği, 01.04.2003 tarihinde oda üye kayıt defteri üzerinde yapılan incelemede davacının kaydının bir başka üyenin kaydının üzerine yapıldığından geçersiz olduğuna karar verildiği, 10.07.2000 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, davalı Kurumun oda kaydının geçersiz olması sebebi ile sigortalılığının iptal edildiğini beyanla tahsis talebini reddettiği, davacının sigortalılığının iptali ile ortaya çıkan fazla primlerin 11.08.2004 tarihli talebi üzerine iade edildiği anlaşılmaktadır.
1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasanın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasanın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür.
6552 sayılı Yasanın 58. maddesi ile 5510 sayılı Yasaya eklenen Geçici 54. madde ile “Mülga 4355 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları, Esnaf Odaları ve Ticaret Borsaları Kanunu, mülga 5373 sayılı Esnaf Dernekleri ve Esnaf Dernekleri Birlikleri Kanunu ve mülga 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanununa göre; esnaf ve sanatkâr siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılır.” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda, davacının oda kaydının 5510 sayılı Yasa’nın geçici 54.maddesi gereğince mevzuata uygun tutulmadığı anlaşılmakta olup prim ödemelerini yasada öngörüldüğü gibi 31.12.2013 tarihine kadar ödemiş olması karşısında primleri sonradan iade almasının lehe olan ilgili yasa hükmünden yararlanmasına engel teşkil ettiğinin kabulü hatalıdır.
Yapılacak iş, davacının oda kaydının iptalinin 5510 sayılı Yasa’nın geçici 54.maddesi kapsamında değerlendirilmesi ile davalı Kurumdan 22.03.1985 tarihinden itibaren ödediği primleri iade almamış olması durumunda karşıladığı sigortalılık süresi sorularak davacının Bağ-Kur sigortalılık süresini ve belirlenen bu süreye göre de yaşlılık aylığı şartlarını değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.