Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/9996 E. 2016/2591 K. 22.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9996
KARAR NO : 2016/2591
KARAR TARİHİ : 22.02.2016

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde Haziran 1998- Temmuz 2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı nezdinde 01/06/1998-30/06/2005 tarihleri arasında geçen ve Kurum’a bildirilmeyen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kısmen kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Yasa’nın 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7. maddesine eklenen fıkrada, 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi hariç olmak üzere dava açılmadan önce Kurum’a başvurulmasının zorunlu olduğu,hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kurum’a resen ihbar edileceği, davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurum’un, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği belirtilmiştir. 6552 sayılı Kanun’un görüşülmesi sırasında sunulan kanun teklif gerekçesinde 54. maddede 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatı uygulamasından kaynaklanan davalarda, dava açılmadan önce Kurum’a müracaat şartı getirildiği ve yargı yoluna başvurulmadan önce idari aşamada uyuşmazlıkların çözümlenmesinin amaçlandığı, diğer taraftan hizmet akdi nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile sigortalılar tarafından işveren aleyhine açılan davalarda dava, re’sen ihbar edilerek Kurum’un bu davalarda artık davalı taraf olmaktan çıkarılması, ihbar üzerine davaya davalı yanında fer’i müdahil olarak katılması, davalı taraf başvurmasa dahi kanun yollarına başvurabilmesinin hedeflendiği belirtildikten sonra Kurum, bu davada taraf olmayıp fer’i müdahil olacağı için dava sonucu verilen kararda

./..

Kurum aleyhine yargılama giderlerine hükmolunmayacağı ifade edilmiştir. Kanun teklifinde “7 nci maddeye bu Kanunla eklenen dördüncü fıkra hükmü, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda da uygulanır.” hükmü Geçici 3. madde olarak öngörülmüşken yasanın TBMM ce kabulü aşamasında anılan maddeye yer verilmemiştir. Şu durumda, 6552 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce açılan davalarda da bu maddenin uygulanacağına dair bir geçiş hükmüne Kanun’da yer verilmediği anlaşılmaktadır.
Davanın 6552 sayılı Yasa’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce açıldığı, daha sonra yürürlüğe giren Yasa’nın konuya ilişkin geçiş hükmü içermediği ve hatta Kanun’un Meclis’te görüşülmesi aşamasında bu yöne ilişkin düzenlemenin kanun koyucu tarafından benimsenmediğinin anlaşılması karşısında 5521 sayılı Kanun’un 7. maddesine eklenen 4. fıkranın 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanamayacağı açıktır.
O halde, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilerek; davalı apartman yönetimi vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.