Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/9798 E. 2015/16624 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9798
KARAR NO : 2015/16624
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

MAHKEMESİ : Konya 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/03/2015
NUMARASI : 2013/437-2015/70

Davacı, ilk prim kesintisinin yapıldığı aybaşından itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitiyle, 6111 sayılı Yasa’dan yararlanma isteminin reddine dair Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 2926 Sayılı Yasa’ya göre Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini ve 6111 sayılı Yasadan yararlanma isteminin reddine dair Kurum işleminin iptalini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 297 ve 298. maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak: kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantılı gösterecek nitelikte olması gerekir.
Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur.
Mahkemece, duruşmanın 03.03.2015 günlü oturumunda tefhim edilen hüküm sonucu ve gerekçeli kararın hüküm bölümünde; “davanın kısmen kabulü ile davacının 01.07.1997 – 31.12.1997 tarihleri arasında tarım Bağ -Kur sigortalısı olduğunun tespitine, 01.01.1998 – 02.06.2011 tarihleri arasındaki talebine ilişkin davasının reddine, 03.06.2011 – 01.07.2011 tarihleri arasındaki talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına” karar verildiği halde kararın gerekçe bölümünde, “geriye dönük tarım Bağ-Kur tespiti davasında davacının çiftçilik yaptığına dair prim kesintisinin bulunması gerektiği, dosyaya sunulmuş bir prim kesintisinin olmadığı, ayrıca kolluğa yaptırılmış araştırmada davacının tarımsal faaliyette bulunmadığı ve tarımla uğraşmadığının bildirildiği, bu nedenlerle kanıtlanamayan davanın reddine karar vermek gerektiğinin” belirtilmesi suretiyle hüküm ve gerekçe arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; kısa karar ile bağlı kalmaksızın, kısa karar ile gerekçe arasındaki çelişkinin giderilmesi suretiyle karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.