Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/9734 E. 2015/15991 K. 08.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9734
KARAR NO : 2015/15991
KARAR TARİHİ : 08.09.2015

MAHKEMESİ : Sivas 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2015
NUMARASI : 2013/761-2015/195

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01.08.2007-05.11.2013 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, 31.12.2013 tarihnde açılan dava ile ilgili olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve davalı Kurum fer’i müdahil kabul edilerek lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
Uyuşmazlık, davalı Kurumun davadaki müdahillik sıfatının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Hukuk yargılamasında, mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukukî sonuçlarına, bu olaylar hangi mevzuat yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o mevzuat hükümleri uygulanır. Mevzuatın yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan işlemlerin hukuken bağlayıcı olup olmadıkları ve sonuçları, bu tarihten sonra dahi, yapıldıkları sırada yürürlükte bulunan mevzuata göre belirlenir.
6100 sayılı HMKnun 65.maddesinde asli müdahale, 66. maddesinde ise feri müdahale düzenlenmiştir. Asli Müdahale; bir yargılamanın konusu olan hak veya şey üzerinde kısmen ya da tamamen hak iddia eden üçüncü kişinin, hüküm verilinceye kadar bu durumu ileri sürerek, yargılamanın taraflarına karşı aynı mahkemede dava açmasıdır. Feri müdahale ise üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, ferî müdahil olarak davada yer almasıdır. Feri müdahil, her ne kadar davada bir taraf yanında yer alsa ve yargılamaya ilişkin tüm işlemler kendisine tebliğ edilmiş olsa da, hüküm, ancak taraflar hakkında verilir. Dolayısıyla davada taraf sıfatı bulunmayan feri müdahilin temyiz hakkı da yoktur.
11.09.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen fıkra ile; ” Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, dava Kuruma resen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurmasa dâhi kanun yoluna başvurabilir. Kurum, yargılama sonucu verilecek kararı kesinleştikten sonra uygulamakla yükümlüdür.” hükmü getirilmiştir.
6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen fıkra ile yapılan değişiklik ile, doğrudan, sigortasız çalıştıran işveren davalı gösterilecek olup, açılan dava üzerine mahkeme resen davayı ihbar suretiyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na bildirecektir. Mahkemenin ihbarı üzerine ise Kurum, davalının yanında feri müdahil olarak davaya katılacak ancak, 6100 sayılı HMK’nın 66. maddesinde düzenlenen feri müdahillik müessesesinden farklı olarak, yanında davaya katıldığı taraftan bağımsız bir şekilde kanun yollarına başvurabilecektir. Öte yandan, 6552 sayılı Kanun’un 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen fıkra ile, 6100 sayılı HMK’nın 61. maddesinde düzenlenen davanın ihbarından farklı bir şekilde, hizmet tespit davaları için davanın ihbarı taraflara değil resen mahkemeye bırakılmıştır.
Somut olayda, 31.12.2013 tarihnde açılan dava ile ilgili olarak davaya asli müdahil olarak katılan Kurumun müdahillik sıfatının yukarıda belirtilen 6552 sayılı Kanun ile getirilen değişikliği nedeniyle feri müdahil olarak değiştirildiği ve bu nedenle davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmediği anlaşılmaktadır. 6552 sayılı yasa ile getirilen feri müdahillik durumunun devam etmekte olan davalarda uygulanamayacağı göz ardı edilerek davalı Kurumun feri müdahil olduğunun kabul edilmesi hatalı olmuştur
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.