Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/9578 E. 2015/15839 K. 07.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9578
KARAR NO : 2015/15839
KARAR TARİHİ : 07.09.2015

MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2014
NUMARASI : 2013/573-2014/699

Davacı, kurum işleminin iptaliyle kesilen yetim aylığının yeniden bağlanmasına ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının babasından dolayı aldığı yetim aylığının boşandığı eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesi ile kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile aylığın kesildiği tarihten itibaren ödenmesine ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 2003 yılında eşi ile anlaşmalı olarak boşandığı, davacının boşandığı eşi ile birlikte yaşadığı halde yetim aylığı aldığına dair ihbar üzerine köyde yapılan araştırmada muhtarın imzalı beyanında davacıyı ve eşini tanıdığını, birlikte yaşadıklarını ancak haklarında şikayet olduğunu öğrendikten sonra bir araya gelmemeye çalıştıklarını, köyde bir tane evleri olduğunu ve bu evde birlikte yaşadıklarını ifade ettiği, kolluk tarafından yapılan tahkikat neticesi tutulan tutanakta da davacı ile eşinin birlikte yaşadıkları ancak haklarında şikayet olduğunu öğrendikten sonra bir araya gelmemeye çalıştıklarının tespit edildiği, davacının 2006 yılından 2.3.2012 tarihine kadar, boşandığı eşinin de 2006 yılından 31.3.2011 tarihine kadar köyde aynı adreste oturdukları anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 56. maddesidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir.Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda; davalı Kurum kontrol memuru tarafından sunulan rapor ile davacı ve eski eşinin boşanmadan sonra aynı çatı altında karı-koca gibi yaşamaya devam ettiklerinin tespit edildiği, abonelik bilgilerinden de boşanmadan sonra davacı ve eski eşinin aynı adreste birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilememiştir.Davacının eşinden boşanıp fiilen birlikte yaşadığının sabit olmasına rağmen yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.