Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/8880 E. 2016/3761 K. 08.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8880
KARAR NO : 2016/3761
KARAR TARİHİ : 08.03.2016

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 07/09/1987-31/12/1991 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 07.09.1987 – 31.12.1991 tarihleri arasında davalı işverenler murisine ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Uyuşmazlık, işverenin gerçek kişi olduğu hizmet tespiti davalarında, mirasçıların mirası reddetmeleri halinde mirası reddeden mirasçılar yönünden tespit hükmü kurulup noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; sicil numaralı davalı işyerinin 01.08.1966 – 31.12.1989 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında olduğu, bu işyerinden davacı adına 01.01.1989 tarihinden itibaren 120 gün çalışmanın Kuruma bildirildiği, davalı işveren in 01.03.2014 tarihinde vefat ettiği, mirasçılarından ve mirası reddettiği, mirasın reddine ilişkin sayılı kararının kesinleştiği, mirasçılardan eş reddi miras isteminde bulunmadığından halen mirasçı olduğu görülmüştür.
Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu’nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 605’nci maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiştir.
Mirasın reddi halinde, mirası reddedenler yönünden davaya devam edilemez. Bu halde mirası reddetmeyerek mirasçılığı devam edenlerin katılımı ile davaya devam edilir. Mirasçıların tamamının mirası reddetmeleri halinde Türk Medeni Kanunu’ nun 612 ve devamı maddeleri uyarınca mirasın tasfiyesi yoluna gidilerek, bir tasfiye memuru atanır ve ilgili memurun davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam edilir.
…/…

Somut olayda; 01.03.2014 tarihinde vefat eden işveren eşi ve çocuklarının mirasçısı olduğu, ancak çocukları ve mirası reddettiği, mirasın reddine ilişkin Mahkemesinin 22.5.2014 tarih sayılı kararının kesinleştiği, mirasçılardan eş reddi miras isteminde bulunmadığından halen mirasçı olduğu anlaşılmasına rağmen, tüm mirasçılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, mirası reddettikleri anlaşılan mirasçılar yönünden davanın husumetten reddine, mirası reddetmeyen eş yönünden ise delilleri tartışarak davanın esası hakkında bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair hususlar incelenmeksizin, 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.