Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/8160 E. 2015/16658 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8160
KARAR NO : 2015/16658
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

MAHKEMESİ : Antalya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/02/2015
NUMARASI : 2013/843-2015/110

Davacı, haline münasip tek evi olduğundan Kurum tarafından taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

Davacı, SGK tarafından 6183 sayılı Yasaya göre yapılan takipte, haline münasip evinin haczedildiği gerekçesi ile meskeniyet iddiasının kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının meskeniyet iddiasında bulunduğu evin değerinin 250.000,00 TL olduğu, oysa haline münasip bir evin değerinin 200.000,00 TL olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Yasanın 70. maddesine göre, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İş mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir.
Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 27/10/2014 tarihli soyut nitelikteki bilirkişi heyet raporuna göre davacının ikamet ettiği evin de içinde bulunduğu sitenin arka kısımlarında ve aynı bölgede oturulacak ve davacının haline münasip bir taşınmazın değerinin 200.000,00 TL bedelle alınabileceği belirtilmiştir.
Mahkemece, öncelikle davacı üzerine kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığı tapu sicil müdürlüğünden sorulmak sureti ile tespit edilip, içinde emlakçılık yapan kişilerin bulunduğu bilirkişilerden somut nitelikte rapor alınarak, borçlunun ekonomik ve sosyal durumu da gözönünde bulundurularak, tapudan hale münasip evsafta bir evin en az kaç TL bedelle satıldığı da araştırılarak, taşınmazın bulunduğu Balıkesir’in Gömeç İlçesi’nde daha mütevazi bir semtinde haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.