Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/7599 E. 2016/1855 K. 15.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/7599
KARAR NO : 2016/1855
KARAR TARİHİ : 15.02.2016

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası sonrası meydana gelen ölüm olayı nedeniyle davacı eş ve çocukların maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı eş P.. Ç.. yönünden 94.561,57 TL Maddi, 15.000 TL Manevi, davacı çocuk Furkan yönünden 9.505,30 TL Maddi, 15.000 TL Manevi, davacı çocuk Özkan yönünden 7.766,07 TL Maddi 15.000 TL Manevi, davacı çocuk Miraç yönünden ise 3.895,68 TL Maddi ve 15.000 TL Manevi Tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, Cenaze defin gideri yönünden açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacılar murisi sigortalı M.. Ç..’nin 09.11.2011 tarihinde meydana gelen deprem neticesinde davalı şirket tarafından işletilen otelin yıkılması üzerine, yıkıntı altında kalarak vefat ettiği, ..Teftiş Kurulu başkanlığı tarafından olayın iş kazası kabul edildiği, Mahkemece 08.12.2013 tarihinde bilirkişi heyetinden alınan kusur raporunda davalı işveren şirketin %50 oranında kusurlu olduğu, davaya konu olayda %50 Kaçınılmazlığın bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
İş kazalarında olay, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik İlkeleri çerçevesinde değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır. İşverenin iş kazası sonucu meydana gelen zarar nedeniyle hukuki sorumluluğu yasa ve içtihatlarla belirlenmiş olan ayrık haller dışında ilke olarak iş aktinden doğan işçiyi gözetme ( koruma ) borcuna aykırılıktan kaynaklanan kusura dayalı sorumluluktur. İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işverenin işçilerin sağlığını ve güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanunu’nun 77. maddesinin açık buyruğudur.
İş kazasından doğan tazminat davalarının özelliği gereği, İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işverenin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelenmek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmelidir. (Hukuk Genel Kurulunun 16.06.2004 gün ve 2004/21-365 E.-369 K.sayılı kararı da aynı yöndedir )
Somut olayda, davalı şirket tarafından işletilen otelde müşteri olarak konaklayan ‘ın, aynı olayda vefatı nedeniyle yakınları tarafından, davalı şirkete ve şirket ortaklarına karşı açılan Van 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/416 Esas sayılı dosyasında, bilirkişi heyetinden alınan 24.01.2014 tarihli raporda, Van Belediyesinin %36, Müteaahhit %29, Proje Müellifi %21, A.F.A.D. %8, Ç.. B..nın % 6 oranında kusurlu kabul edildiği; Temyize esas karara dayanak kusur raporunda ise davalı şirketin %50 kusurlu kabul edilirken, olayda % 50 oranında kaçılmazlığın bulunduğu varsayılarak hüküm tesis edildiği, aynı olaya ilişkin kusur raporları arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunu’nun 77. maddesinin öngördüğü koşullar göz önünde tutularak, konusunda uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşturulacak bilirkişi heyetine dosyanın incelettirilerek, raporlar arasında çelişki giderilmek suretiyle olayın oluşuna uygun tarafların kusur ve sorumluluklarının belirlenerek sonuca gidilmesiyken; yetersiz raporu hükme esas alarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.