YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6905
KARAR NO : 2015/20489
KARAR TARİHİ : 19.11.2015
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sivas 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/01/2015
NUMARASI : 2014/375-2015/29
Davacı, muris eşinden dolayı almakta olduğu maaşın 1/4 kesintisinin durdurulmasına, yersiz ödeme altında talep edilen borcun iptaline, yetim maaşının kesilme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödenmesinin devamına, dul aylığından kesilen miktarın tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının emekli sandığı mensubu eşinden ötürü ölüm aylığı alırken, 1982 yılında vefat eden 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olan babasından dolayı bağlanan aylığı kesen Kurum işleminin iptali ile aylığından yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; 1479 sayılı Yasa uyarınca sigortalı olan davacının babasının 14.02.1982 tarihinde vefat ettiği ve davacının talebi üzerine 01.01.2010 tarihinde aylık bağlandığı, davacının emekli sandığı mensubu olan eşinin ise 01.06.1993 tarihinde vefat ettiği ve eşinden ötürü de ölüm aylığı aldığı, Kurumun 28.02.2014 tarihli yazısı ile; 2013/26 sayılı genelge uyarınca eşten dolayı emekli sandığından dolayı ölüm aylığı aldığı ve babasından ötürü aylık tahsis talebinde bulunduğu 01.01.2010 tarihindeki gelire göre eşinden ötürü aldığı aylığın brüt asgari ücretten fazla olduğundan babasından aldığı aylığın başlangıç tarihi itibari ile kesildiği ve yapılan ödemelerin borç kaydedildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının babasının ölüm tarihindeki mevzuata göre gelirinin bulunması nedeni ile aylık bağlanması mümkün değilse de, 1479 sayılı Yasa’nın 45. maddesine 24.07.2003 tarih 4956 sayılı Yasa’nın 23. Maddesi ile eklenen (c) fıkrası uyarınca “ on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan ve veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine %25’inden az aylık bağlanamaz” hükmü uyarınca kız çocuklarına aylık bağlanması mümkün hale gelmiştir. 24.07.2003 tarihinde çıkan yasa hükmü önceki düzenlemeye göre lehe olup uygulanmasının gerektiği ortadadır.
…/…
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın tümden kabulü yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.