Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/6499 E. 2016/5274 K. 28.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6499
KARAR NO : 2016/5274
KARAR TARİHİ : 28.03.2016

Davacı, sürekli işgöremezlik oranının tespiti ile kaza tarihinden itibaren aylık bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının sürekli işgöremezlik oranının tespiti ile iş kazası tarihinden itibaren sürekli işgöremezlik geliri bağlanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı sürekli iş göremezlik oranının %10,3 olduğunun ve davacıya iş kazası tarihi olan 05.03.2012 tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik geliri bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının sicil numaralı unvanlı işyerinden 01.07.2011 tarihinden itibaren hizmetinin bildirildiği, 10.09.2012 tarihli Denetmenlik Raporunda davacının 05.03.2012 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun kabul edildiği, davalı Kurumun 30.01.2013 tarihli sağlık kurulu kararında davacının sürekli iş göremezlik oranının %9,2 olarak belirlediği, Sosyal Güvenlik Kurumu Yüksek Sağlık Kurulu’nun 28.06.2013 tarihli kararında, davacının maluliyet oranının %9,2 olduğunu tespit ettiği, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 01.12.2014 tarihli raporuna göre davacının %10.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum sağlık kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalının sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanacağı, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasların Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği bildirilmiştir. Bu yasal düzenleme gereğince düzenlenen Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinin 45. maddesinde sürekli iş göremezlik gelirinin iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalıya bağlanacağı bildirilmiştir.
Sürekli işgöremezlik oranının tespitine ve sürekli işgöremezlik geliri bağlanmasının teminine yönelik işbu dava işverenin dahi hak alanını ilgilendirir. Zira işveren kusurlu ve sigortalının sürekli işgöremezlik oranı en az %10 ise, Kurum sigortalının sürekli işgöremezlik oranına göre bağladığı gelirin peşin değerini işverenden isteyebilecektir.
Dava konusu olan hukuki ilişki birden fazla kişi arasında ortak olup da, bu hukuki ilişki hakkında mahkemece bütün ilgililer için aynı şekilde ve tek bir karar verilmesi gereken hallerde, dava arkadaşlığı maddi bakımdan zorunludur. Burada dava arkadaşları arasındaki hukuki ilişki son derece sıkı olup Mahkeme, mecburi dava arkadaşlarının hepsi hakkında aynı ve bir tek karar verir.
Sürekli işgöremezlik oranının tespiti istemine ilişkin dava sonucunda mahkemece verilecek hüküm gerek işverenin gerekse hak alanını etkileyeceğinden işveren ile arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Davalılar arasında (pasif) mecburi dava arkadaşlığı bulunması halinde, davacı bütün davalılara karşı birlikte dava açmak zorundadır. Dava bütün mecburi dava arkadaşlarına karşı değil de bunlardan birine veya bir kaçına karşı açılmış ise bu halde, dava sıfat yokluğundan reddedilemez. Mahkemenin, davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil etmesi için davacıya bir süre vermesi, davacı bu süre içinde davayı diğer mecburi dava arkadaşlarına da teşmil ederse davaya devam etmesi gerekir.
Öte yandan, davanın yasal dayanağını oluşturan bir diğer hüküm olan 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesi; “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karara bağlanır” şeklinde düzenlenmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu Kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, davacının sürekli işgöremezlik oranının belirlenmesinde çelişkinin meydana geldiği, bunun giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınması gerektiği göz önünde bulundurulmadan, hak alanını ilgilendirdiği halde işveren davaya dahil edilmeden karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, öncelikle davacıya davayı işverene yöntemince yöneltmesi için önel vermek ve işverenin göstereceği delilleri toplamak, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alarak çelişkiyi gidermek, davacının sürekli iş göremezlik oranının belirlenmesinin ardından davacının sürekli işgöremezlik gelirine hak kazanıp kazanmadığını değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.

O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.