Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/6095 E. 2015/16167 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6095
KARAR NO : 2015/16167
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : Aydın 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/12/2014
NUMARASI : 2014/48-2014/297

Davacı, almakta olduğu yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, Kurumun prim alacaklarının tahsili için, davacının yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece; borcun dayanağının sosyal güenlik destek primi kesintisi olduğu ve aylıkların 1/4’ü oranında kesinti yapıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ve bu karar süresinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, Kurum alacaklarının tahsili için yaşlılık aylığının tamamına haciz konulup konulamayacağı veya kısmen konulan hacizlerin 6183 sayılı Yasa’nın 71.maddesine uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 88.maddesinin 16.bendine göre “Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. ”
6183 sayılı Yasa’nın “Kısmen Haczedilebilen Gelirler” başlıklı 71.maddesine göre ” Aylıklar, ödenekler, her çeşit ücretler, intifa hakları ve hasılatı, ilama bağlı olmayan nafakalar, emeklilik aylıkları, sigorta ve emeklilik sandıkları tarafından bağlanan gelirler kısmen haczolunabilir. Ancak haczolunacak miktar bunların üçte birinden çok dörtte birinden az olamaz. Asgari ücreti aşmayan aylık gelirlerin onda birinden fazlası haczolunamaz. ”
Öte yandan davanın esas itibariyle yaşlılık aylığına ilişkin bulunduğu gözetilirse bu aylığın özellik ve hukuksal niteliğinin de dikkate alınması zorunludur. Sosyal Güvenlik; Anayasal Sosyal temel bir hak olarak Anayasamızda yer almıştır. Durumları ne olursa olsun; kişilere, karşılaştıkları sosyal riskler sonucu sosyal güvence temin etmeyi kabul eden sosyal güvenlik ilkesinin altyapısını sosyal sigortalar oluşturur. Sosyal Güvenlik temel bir ilke, sosyal sigortalar ise bu ilkeyi gerçekleştirmeye yarayan araçlardan en önemlisidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na göre uzun vadeli sigorta kolları arasında yer alan yaşlılık sigortası kolu, sosyal sigortaların kuşkusuz en önemli kollarından birisini oluşturur. Bu sigorta kolu ile; ilerde çalışma gücünü kaybeden veya azaltan durumlarda kişilere; yaşamlarını idame ettirmek için sosyal güvence sağlanması amaçlanır. Sözü edilen sigorta kolu, bir yönüyle, kişinin yaşam hakkıdır.Bu hakka duyulan saygının sonucu ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda: sürekli kullanılması zorunlu bir hak olarak karşımıza çıkar. Kişinin yaşamı boyunca, giderek, geride kalanlara da intikal ettiğinden yaşam sonrası dahi devam etme özelliği vardır. Bu haktan, vazgeçilemez ve kaçınılamaz. Anayasa, belli koşulların yerine getirilmesi halinde, bu hakkı sağlama yükümünü doğrudan Devlete vermiştir. Bu yönüyle tamamen Kamusal ve zorunlu bir hak olarak karşımıza çıkar. Bu nedenledir ki; çalışma gücünü kaybeden veya azaltan durumlarda kişilere; yaşamlarını idame ettirmek için sosyal güvence sağlanmasına yönelik yaşlılık aylığının tümden haczi Anayasal Sosyal Devlet ilkesi ile bağdaşmadığı içindir ki 6183 sayılı Yasa’nın 71.maddesi ile bu aylığın tümden haczedilemeyeceği açıkça vurgulanmıştır.
Somut olayda; davacının yaşlılık aylığına icra takip dosyalarından dolayı hacizler konulduğu anlaşılsa da yaşlılık aylığına konulan haczin tamamının maaşına olan oranı anlaşılamamaktadır. Davacının, yaşlılık aylığına haciz konulamayacağına yönelik itirazı ile birlikte kısmen konulan haczin de Yasa’ya aykırı bir biçimde uygulandığına yöönelik itirazına karşın mahkemece, Kurumdan 2012 yılından itibaren davacıya ödenmesi gereken net aylıklar ile her ay yapılan kesinti miktarları ayrı ayrı sorulmak suretiyle davacının Kurumdan almakta olduğu net aylığın asgari ücreti aşıp aşmadığı yönünde de bir inceleme yapılmaması ve Kurumun yaşlılık aylığından yaptığı haciz kesintilerinin 6183 sayılı Yasa’nın 71.maddesine uygun olup olmadığının araştırılmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, Kurumdan haczin konulduğu 2012 yılından itibaren davacıya ödenmesi gereken net aylıklar ile her ay yapılan kesinti miktarları ayrı ayrı sorulmak suretiyle davacının Kurumdan almakta olduğu net aylığın asgari ücreti aşıp aşmadığını incelemek ve Kurumun yaşlılık aylığından yaptığı haciz kesintilerinin 6183 sayılı Yasa’nın 71.maddesine uygun olup olmadığını araştırarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda Kurum işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.