Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/5606 E. 2015/20859 K. 23.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/5606
KARAR NO : 2015/20859
KARAR TARİHİ : 23.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Bakırköy 21. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2014
NUMARASI : 2013/88-2014/357

Davacılar iş kazası sonucu maluliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, 05.08.2009 tarihinde geçirdiği iş kazasında yaralanan sigortalı ..’nın maddi-manevi tazminat islemi ile, yine davacı sigortalının eş, çocuklar, anne, baba ve kardeşinin manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat davasının reddine, takdiren 6.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara karar verilmiştir.
6100 sayılı H.M.K’nın 297/2 maddesinin “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık,şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” hükmüne göre mahkemelerin hükümlerinin açık ve şüpheden uzak olma gerektiği belirtilmiştir.
Bu açıklamalardan olarak somut olayda; davacıların tamamı 05.08.2009 tarihli iş kazası nedeniyle ayrı ayrı manevi tazminat isteminin bulunmuştur. Mahkeme ise davacıların manevi tazminat istemleri bakımından “6.000,00-TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine” şeklinde hüküm tesis etmiştir. Böylesi bir hükmün mevcut hali ile hükümlerin açık ve şüpheden uzak olması ilkesine aykırılık teşkil ettiği açıktır. Zira 6.000,00TL manevi tazminatın hangi davacı için kararlaştırıldığı hükümden anlaşılamamaktadır.
O halde davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 23.11.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.