Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/4951 E. 2015/16173 K. 10.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4951
KARAR NO : 2015/16173
KARAR TARİHİ : 10.09.2015

MAHKEMESİ : Karakoçan Asliye Hukuk ( İŞ)Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2010/518-2012/822

Davacı, Nisan 2007 tarihinden itibaren emekli aylığı almaya hak kazandığının tespitiyle biriken aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının Bağ-kur başlangıç tarihine ve yaşlılık aylığına ilişkin kesinleşen davada dava tarihi olan Nisan 2007 tarihinin tahsis talebi olarak kabulü ile bu tarihten itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespiti ve faizi ile tahsili ile 2007-2011 tarihleri arasında haksız olarak tahsil edilen 11.140,00 TL prim borcunun faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü “11.140,00 TL nin 01/05/2007 itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmişse de yaşlılık aylığı talebine ilişkin olumlu veya olumsuz hüküm kurulmadığı ve prim alacağına ilişkin hükmün açık olmadığı anlaşılmıştır.

6100 sayılı HMK’nın 297/2.maddesine göre “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, davacının yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ile faizi ile tahsili istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; her bir prim borcunun ödendiği tarihten itibaren faizi ile tahsiline karar verilmemesi hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yönünden BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.