Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/4583 E. 2015/22483 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4583
KARAR NO : 2015/22483
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

Davacı, kurum işleminin iptaline, çalışma gücünün %60 oranında kaybettiğinin ve malulen emekliliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının çalışma gücünün %60ını kayb etmiş olması nedeniyle malûlen emekliliğinin tespiti ile aksi yöndeki Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01/06/1988-10/01/2008 tarihleri arasında toplam 1113 gün 506 sayılı Yasa kapsamında hizmetinin bulunduğu, 06/05/2009 tarihinde tahsis talebinde bulunan davacının bu talebinin Kurum’un 02/03/2010 tarihli yazısı ile reddettiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 26/03/2010 tarihli kararı ile “davacı sigortalının mevcut hastalık ve arızalarına göre Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün en az %60 ını kaybetmediğinden malul sayılamayacağı”nın belirtildiği, Adlî Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 12/10/2012 tarih ve 11383 no lu kararı ile “sigortalının E cetveline göre %60.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı”nın belirtildiği, aradaki çelişkinin giderilmesine yönelik olarak Mahkemece Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan görüş istendiği, Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 26/06/2014 tarih ve 1240 sayılı kararı ile “sigortalının E cetveline göre %60.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, meslekte kazanma gücü ile çalışma gücü kaybının farklı kavramlar olduğu, halihazırda her iki gözde kronik üveit nedeniyle oluşan görme kaybının 1/10 düzeyine düşmediği için çalışma gücünün en az %60 ını kaybetmediği”nin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 25. ve 26. maddeleridir. Yasa’nın “malûl sayılma” başlıklı 25. maddesi ile “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının, malûl sayılacağı, ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün % 60’ını veya vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya sonradan tespit edilirse, sigortalının bu hastalık veya özrü sebebiyle malûllük aylığından yararlanamayacağı”nın hükme bağlandığı, malûllük sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartlarını düzenleyen 26.maddesinde ise ; “Malûllük sigortasından sigortalılara sağlanan hakkın, malûllük aylığı bağlanması olduğu, sigortalıya malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının; a) 25 inci maddeye göre malûl sayılması b) En az on yıldan beri sigortalı bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması, c) Malûliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması, Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olmasının zorunlu olduğu” hükme bağlanmıştır.
Somut olayda davacının 5510 sayılı Yasa’nın 4. maddesi (c) bendi kapsamında hizmetlerinin bulunduğu anlaşılmakla davacı sigortalının malûliyetinin tespiti açısından aynı Yasa’nın 25.maddesi çerçevesinde yapılacak değerlendirmede “çalışma gücü” ölçütünün esas alınması gerekir. Bu doğrultuda Adlî Tıp Kurumu Genel Kurulu’nun 26/06/2014 tarih ve 1240 sayılı kararı gereğince “çalışma gücünün en az %60 ını kaybetmeyen” davacı sigortalının maluliyet aylığı talebi hakkında isteminin reddi gerekir iken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hatalı değerlendirme neticesi kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14/12/2015 günü oy birliği ile karar verildi.