Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/4579 E. 2015/21910 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4579
KARAR NO : 2015/21910
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

MAHKEMESİ : Van 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/12/2014
NUMARASI : 2013/535-2014/588

Davacılar murisinin, maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine, geriye dönük maaş farklarının ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davacının malulen emekli sayılması gerektiğinin tespiti ile geriye dönük emeklilik maaşı haklarının ödenmesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile “davacının 06/07/2004 tarihi ile ölüm tarihi olan 22/11/2013 tarihleri arasında 5510 sayılı yasanın 25. ve devamı maddeleri uyarınca malül sayılması gerektiğinin tespitine, davacıya 01/08/2004 tarihinden ölüm tarihi olan 22/11/2013 tarihine kadar malüllük aylığı tahsisi gerektiğinin tespitine ” karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının yargılama esnasında 22/11/2013 tarihinde vefat ettiği, davacı mütevaffanın 30/06/2004 tarih ve 15760 varide no ile Kurum’a maluliyet aylığı için tahsis talebinde bulunduğu, davacı müteveffa sigortalının 05/07/1987-2000/3. dönemi arasında 1530 gün, tahsis tarihinden sonraki dönem olan 19/07/2012 -22/11/2013 tarihleri arasında 485 gün olmak üzere toplam 2015 gün 5510 sayılı Yasa 4/a maddesi kapsamında sigortalılığının bulunduğu, 17/01/2001-18/07/2012 tarihleri arasında toplam 4142 gün 5510 sayılı Yasa 4/a maddesi kapsamında sigortalılığının bulunduğu, ancak Bağ-Kur sigortalılık prim borcunun bulunduğu, yargılama esnasında Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 19/09/2014 tarih ve 12008 sayılı kararı ile “ S.B. Van Devlet Hastanesi’nin 06/07/2004 tarih, 3026 sayılı ve Van Yüzünyıl Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nin 10/12/2004 tarih, 274 sayılı raporuna istinaden Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre D-1 maddesi hükmünce malul olduğuna, başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı”nın belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, somut olayda davacı müteveffanın sigortalılık süresinin davacı müteveffaya maluliyet aylığı bağlanmasına yetip yetmediği noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağı açıkça 26.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5561 sayılı Yasa’dır. Anılan Yasa’nın 1. maddesi ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 66 ncı maddesinin (c) bendi “c) 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda,” şeklinde değiştirilmiş, 3. maddesi ile 506 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 93. maddesinde hak sahiplerinin aylıklarının bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ödeme döneminden geçerli olmak üzere başlatılacağı, yine 4. madde ile bu Kanun hükümlerinin 18/10/2006 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiş, anılan Yasa 16.12.2006 tarihli Resmi Gazete de yayımlanmıştır.
Somut olayda davacının murisi sigortalının tahsis talebi tarihi itibariyle 1530 gün 506 sayılı Yasa’ya tabi primi ödenmiş süresi ile 5 yıldan fazla sigortalılık süresi bulunmakla davacının maluliyet aylığı şartlarını taşımadığı anlaşılmaktadır. Ancak davacının maluliyet aylığı için aranan koşulları haiz olup olmadığı, sonradan yürürlüğe giren 5561 sayılı Yasa’nın Geçici 93. maddesi hükümleri çerçevesinde değerlendirildiğinde davacı müteveffanın maluliyet aylığına hak kazanabileceği açıktır. Bu noktada davacının ölüm aylığını hak ettiğine dair verilen karar isabetli ise de; 5561 sayılı Yasa’nın 18.10.2006 tarihinde yürürlüğe girdiği belli iken Mahkemece yazılı şekilde maluliyet başlangıç tarihi olarak sağlık kurulu rapor tarihinin esas alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. Öte yandan kurulan hükümde davacı müteveffaya hangi Kurum’dan maluliyet aylığı bağlanacağının gösterilmemesi de bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, HMK’nın Geçici 3.maddesi delaletiyle HUMK’nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü hüküm fıkrasının (1-B) bendinin silinerek yerine;
“B-Davacıya 5561 sayılı Yasa’nın Geçici 93. maddesi hükmü gereği 1.11.2006 tarihinden ölüm tarihi olan 22/11/2013 tarihine kadar 506 sayılı Yasa kapsamında maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 07.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.