Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/4142 E. 2015/22334 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4142
KARAR NO : 2015/22334
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

MAHKEMESİ : Bursa 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2014
NUMARASI : 2013/396-2014/741

Davacı, kurum işleminin iptali ile malulen emekli olma ve maaş alma hakkını kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, davacının maluliyet hakkını elde ettiği tarihten itibaren malulen emekli olma ve maaş alma hakkını kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 14.06.2013 tarihli raporunda davacının mevcut hastalık ve arızalarına göre Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği çerçevesinde çalışma gücünün % 60’ını kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun 19.9.2014 tarihli raporuna göre, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’ne göre beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybetmemiş olduğundan malul sayılamayacağına karar verildiği, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’ndan rapor alınmadığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesi ise “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nca karara bağlanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu’nca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumu’nu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu’na giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu’nun raporlarında 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği çerçevesince bir inceleme yapılarak davacının malul olmadığı tespit edilmiş ise de yürürlükte bulunan 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı resmi gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği müvacehesinde inceleme yapılması gerektiği göz önünde bulundurulmadan karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’ndan 03.08.2013 tarih ve 28727 sayılı resmi gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde davacının maluliyet durumunu değerlendiren rapor almak, her iki rapor arasında çelişki olduğu takdirde Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’dan alınacak rapor ile çelişki giderildikten sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.