Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/3944 E. 2015/23071 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3944
KARAR NO : 2015/23071
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Davacı, çalışmalarının iptal eden kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının iptale konu hizmetlerinin fiili çalışma olduğunun tespiti ile bu hizmetlerin iptaline ilişkin kurum işlemlerinin iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile;davacının iptal edilen hizmetine ilişkin sgk’nın 26/04/2013 tarih ve 063 sayılı raporuna dayanılarak davacının hizmet dönemine ilişkin iptal ettiği kurum işleminin iptaline,fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında; resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması, salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması, inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordroları, tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken işverenler tarafından Kuruma bildirilen komşu işyerleri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olayda, davacının ………. Ltd. Şti.’ne ait 1038649. sigorta sicil nolu ilaç pazarlama işyerinden 01.01.2010 -30.03.2012 tarihleri arası çalışma bildirildiği, SGK tarafından işyeri kayıtlarının yapılan incelemesi sonucunda düzenlenen 26.04.2013 tarihli ve 063 sayılı rapor doğrultusunda bu işyerinden yapılan bütün bildirimi yapılan bütün şahısların çalışmalarının iptal edildiği, Kurum müfettişlerince işyerlerinde yapılan incelemelere ait tutanaklar ile denetim raporlarının dosyaya getirtildiği, mahkemece ifadesi alınan tanıkların beyanlarından davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacının çalışmasının gerçekliğinin belirlenebilmesi amacıyla; dava konusu dönemde sigorta primlerini ödeyip/ödemediği, dava konusu dönemde ödediği tüm vergiler belirlenmeli; puantaj kayıtları, ücret tediye bordroları, hasta sevk kağıtları, yaptığı işe göre davacının isim ve imzasını taşıyan fatura ve benzeri her türlü belge celbedilmeli; ilgili meslek/ticaret odasından kapasite raporu celbedilmeli, tüm vergi beyannameleri, kapasite, (gerektiğinde keşif yapılarak tespit edilecek) işyeri mekan ve büyüklüğü/fiziki şartları, ciro, elektrik, su tüketimi ve her türlü veri gözetilmek suretiyle çalışması gereken sigortalı sayısı, gerektiğinde alanında uzman ilgili meslek mensubu, mali müşavir ve hukukçudan oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınarak belirlenmeli, bu raporda dava konusu dönemdeki dönem bordrolarında çalıştığı bildirilen sigortalı sayısı ile de karşılaştırma yapılmalı; somut bilgi ve görgüye sahip tanıkları bildirmeleri taraflardan istenmeli ve buna ilişkin tanık/tanıkların tespiti zabıtadan istenmeli; yargılama aşamasında dinlenen tanıkların sıfatlarına ilişkin belgeler temin edilmeli; dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile komşu veya benzeri işleri yapan veya bu şirketten mal temin eden başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak somut bilgi ve görgülerine başvurulmalı, denetim tutanaklarındaki tanıkların yeniden beyanları alınarak diğer tanık beyanları ile arasında çelişki olursa çelişki giderilmeli ve böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.