Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/3774 E. 2015/22247 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3774
KARAR NO : 2015/22247
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Gaziantep 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2014
NUMARASI : 2012/424-2014/660

Davacı, maluliyet aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının maluliyet oranının tespiti ile ve Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, Davalı kurumun davacının velayeti altında bulunan maluliyet aylığından yararlanamayacağına dair işleminin iptaline , 5510 sayılı kanunun 26/b maddesi gereğince Adli Tıp raporunda belirtilen 02/05/2008 tarihi itibariyle malul sayılmasına ve talep tarihi olan 25/10/2011 tarihi itibarini takip eden ay başı itibariyle maluliyet aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, somut olayda maluliyetin başlangıcı olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Bu yönüyle davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesidir. Anılan maddeye göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.

Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya 06.04.2012 tarihli Kurum kararı ile davacının çalışma gücünün en az %60’ını kaybettiğinin ancak işyerine arıza ile girdiğinin tespit edildiği gerekçesi ile maluliyet aylığından yararlanmayacağının bildirildiği,06.06.2012 tarihli Yüksek Sağlık Kurulu raporunda maluliyetini gerektiren hastalık ve arızası ile işe girdiğinden maluliyet sigortası yardımlarından yararlanamayacağının bildirildiği, 09.09.2013 tarihli 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporunda 11/10/2008 tarihli 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği ek-1 arıza hastalık listesi A-7 fıkrasına göre beden çalışma gücünün en az % 60 (yüzde altmış)’ını kaybettiği, malul sayılması gerektiği, maluliyet başlangıç tarihi mevcut tıbbi belgelere göre 02/05/2008 olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu Raporu ile Adli Tıp Kurulu 3. İhtisas dairesinin raporu arasında çelişki bulunmaktadır. Bu çelişki giderilmeden karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacının maluliyet durumunun tespiti için Adli Tıp Genel Kurulu’ndan alınacak rapor ile Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile 3. Adli Tıp İhtisas Kurulu raporu arasındaki maluliyetin başlangıç tarihi noktasındaki çelişkiyi gidererek, maluliyetin kesin olarak hangi tarihte oluştuğu saptandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.