Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/3394 E. 2015/22012 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3394
KARAR NO : 2015/22012
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

MAHKEMESİ : Ankara 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/11/2013
NUMARASI : 2012/503-2013/1295

Davacı, hak kazandığı yaşlılık aylıklarının kesinleşen karara rağmen ödenmemesi sebebiyle ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davalı Kurumun tüm temyiz itirazlarının reddine.
2-Dava, davacının 01.03.2008 tarihinden itibaren hak kazanılan yaşlılık aylıklarından fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL ‘ lik kısmının aylar itibari ile hak kazanılan aylık miktarı üzerinden, ödeme tariine kadar olan yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili istemine ilişkin olup, atiye terk için yetkili davacı vekili 26.06.2013 tarihli dilekçesi ile asıl alacakları ödendiğinden faize ilişkin taleplerini atiye bıraktıklarından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesi isteyerek davacı vekilinin atiye terk talebine rıza göstermediğini belirtmiştir.
Mahkemece, davacının asıl alacağı ödenmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, açılan her dava davalı tarafından rızası olmadığı takdirde gelecekte zamanaşımı süresi içinde tekrar açılabileceğinden atiye terkin geçerli olmabilmesi için davalı tarafından kabulü gerektiğinden davalı vekili de faiz konusunda atiye terki kabul etmediğinden davacının faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 123 . maddesine göre; Davacının , hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacının faize ilişkin taleplerini atiye terk etmesi ile ilgili isteminin davalı Kurum vekilince açıkça kabul edilmediği anlaşıldığından mahkemece faize ilişkin taleple ilgili yargılamaya devam edilip faiz talebinin esastan incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.