Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/3363 E. 2015/17352 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3363
KARAR NO : 2015/17352
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2014
NUMARASI : 2006/461-2014/525

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebepler ile temyiz nedenlerine göre davalı SGK Başkanlığının tüm, diğer davalı Ereğli Demir Çelik A.Ş.’nin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; 27.08.2001 tarihindeki iş kazasında yaralanan sigortalının maluliyet oranının tespiti ile maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece; davacının 27.08.2001 tarihinde maruz kaldığı iş kazasından kaynaklı maluliyetinin E cetveline göre %17 oranında olduğunun tespiti ile; davacının talebi ile bağlı kalınarak 20.000,00 maddi tazminat alacağının ve takdiren 11.000,00 TL manevi tazminatın 27.08.2001 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Ereğli Demir Çelik Fabrikaları T.A.Ş. firmasından alınarak davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 47 .maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
Bu açıklamalar sonrasında somut olayda; ilgililerin kusur oranları, tarafların sosyal ekonomik halleri, kazalının tespit olunan maluliyet oranı ile özelikle kaza tarihi gözetildiğinde davacı lehine takdir 11.000,00TL miktarlı manevi tazminat fazladır.
O halde, davalı Ereğli Demir Çelik A.Ş. vekilinin bunu amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan E.. T..’ne iadesine, 30.09.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.