Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/3207 E. 2015/21391 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3207
KARAR NO : 2015/21391
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/12/2014
NUMARASI : 2014/396-2014/338

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 05.07.2011 tarihli dava dilekçesi ile; 01.04.2008 – 30.10.2008 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitini istemiştir.
3-Davacı vekili, 07.12.2011 tarihli oturumda; davacının çalıştığı dönemi 01.04.2009 – 30.10.2009 tarihleri arasında da çalıştığı şeklinde ıslah ettikleri şeklinde beyanda bulunmuştur. (Islah harcı yatırmamıştır.)
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının davalı işveren nezdinde 01.04.2009 – 30.09.2009 arasında çalıştığı şeklinde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; S.. B..nin bakım ve onarım faaliyetlerini yerine getirdiği Şebekesinde yedek ve tersiyerlerin temizliği ile ilgili yapılan muayenede makine ile temizlenecek alan çıkarıldıktan sonra elle temizlenecek alanın hesaplandığı, 9.260,48 TL keşif bedeli çıkarıldığı, davacının 24.12.2007 tarihinde elle temizlik için açılan ihaleyi kazandığı, davacıya 06.08.2008 tarihinde ihale bedeli olarak 7.747,80 TL ödeme yapıldığı, tanık beyanlarından davacının davalı işverene bağlı olarak 2008 ve 2009 yıllarında çalıştığının anlaşıldığı, davacının tespitini talep ettiği işin civar diye tabir edilen sulama işi olduğu, davacının ihale ile aldığı işin ise temizlik işi olduğu, bu işlerin aynı iş olup olmadığı ve ne zaman yapıldığının araştırılmadığı, davacının yaptığı işin mevsimlik iş olması karşısında yılın hangi zamanlarında yapıldığının netleştirilmediği buna göre eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği görülmüştür.
Öte yandan, HMK’nın 176. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır.
Davacının, “01.04.2008 – 30.10.2008 tarihleri arasındaki çalışmalarının tespiti” şeklindeki talebini “01.04.2009 – 30.10.2009 tarihleri arasında da çalıştığı” şeklindeki ıslahın maktu ıslah harcı yatırılmadan yapılmasına göre yargılamaya devam edilmesi yanlış olmuştur.
Yapılacak iş; davacıya ıslah harcını yatırmak üzere süre vermek, verilen süre içerisinde harç yatırıldığı takdirde tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle, harç yatırılmadığı takdirde ise dava dilekçesindeki talep yönünden tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle değerlendirme yapmak, bu kapsamda ilgili DSİ Müdürlüğünden, davalı Sulama Birliğinden ve tanıklardan sorulmak suretiyle davacının davalı işverene bağlı olarak yaptığını iddia ettiği civar diye tabir edilen sulama işi ile 2008 yılında ihale ile aldığı elle kanal temizleme işinin aynı iş olup olmadığı yönünden araştırma yapmak, bu işlerin yapıldığı zamanı araştırmak, ayrıca davalı işyerinin ihtilaflı döneme ilişkin tüm dönem bordrolarını getirtmek, ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, kolluk ve muhtarlık marifetiyle davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikteki tanıkların araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.