Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/3169 E. 2015/22192 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3169
KARAR NO : 2015/22192
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/11/2014
NUMARASI : 2013/361-2014/520

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum ve M.. B.. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 15/08/1994-20/06/2001 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının davalı işyerinde işe başladığına dair işe giriş belgesinin işverence düzenlenip Kuruma verilmediği, SGK hizmet cetveline göre dava konusu edilen dönemde herhangi bir bildiriminin bulunmadığı, davacının ücretlerinden SGK ‘ya prim kesilmesinin söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Sosyal Güvenlik Hukukuna ilişkin bu tür davalarda talep değerlendirilirken gerçeğin bulunması asıldır. Davacı 15/08/1994-20/06/2001 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitini istemiştir.
Bu yönü ile davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı yasanın 79/8. maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tespit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür.
Somut olayda davacının işe giriş bildirgesinin düzenlenmemesi ve Kuruma herhangi bir şekilde hizmet bildirimi, ücretlerinden SGK ‘ya prim kesilmesi de söz konusu olmaması, yönetmelikte belirtilen belgelerin bulunmamasına göre sigortalı hizmet süresinin tespiti isteminin dava tarihine göre hak düşürücü süreye uğradığı açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin istemin hak düşürücü süre yönünden reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekili ve davalı M.. B.. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.