Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/3131 E. 2015/22128 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/3131
KARAR NO : 2015/22128
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/09/2014
NUMARASI : 2011/1528-2014/381

Davacı, babasından dolayı ölüm aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline, bağlanacak aylıkların geriye dönük olarak tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının kardeşine maluliyeti nedeniyle babasından dolayı ölüm aylığı bağlanmasının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının babasının 10.1.1996 tarihinde vefat ettiği, davacının kardeşinin tahsis talebinin Kurum tarafından reddedildiği, davacının itirazı üzerine YSK’dan rapor alındığı, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 3.8.2011 tarihli raporunda sigortalının davaya konu olan hastalığının Sosyal Sigorta İşlemleri Tüzüğü çerçevesinde 2/3 oranında çalışma gücü kaybına neden olmadığına ve malul sayılamayacağına karar verildiği, Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınan 12.7.2013 tarihli raporda; sigortalının çalışma gücünü 2/3 oranında kaybettiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 95. maddesine göre, “Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir. Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.”
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulunca verilen karar Sosyal Güvenlik Kurumunu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda, YSK’dan ve Adli Tıp 3. İhtisas Dairesinden alınan raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, eksik araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacıya ait tüm tıbbi belgeler gönderilerek Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun ve Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan alınan raporlarda bahsedilen maluliyeti gerektirir rahatsızlığının bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için Adli Tıp Genel Kurulu’ndan rapor almak, gelen rapor sonucuna göre davacının kardeşi için ölüm aylığını değerlendirmekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.