Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/2409 E. 2015/21951 K. 08.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2409
KARAR NO : 2015/21951
KARAR TARİHİ : 08.12.2015

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Edirne İş Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2014
NUMARASI : 2012/658-2014/808

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi i tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.08.2002 – 16.11.2007 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; davalı işverene ait sicil numaralı işyerinin 01.10.2002 tarihinden itibaren, sicil numaralı işyerinin ise 12.09.2006 – 21.06.2007 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun kapsamında olduğu, ihtilaflı dönemde davacı adına gerek davalı işyerinden gerekse de dava dışı işyerlerinden bildirilen çalışmanın olmadığı, Edirne İş Mahkemesinin 2010/98 E. 2011/30 K. sayılı Dosyası üzerinde görülen işçilik alacakları davasında; “davacı vekilinin 10.03.2010 tarihinde bir kısım işçilik alacakları için, davalı işveren aleyhine dava açtığı, iş bu alacak davasında hem davacı hem de davalı tanıklarının, “davacının her yıl Ocak-Şubat-Mart aylarında her ay yaklaşık 15 gün çalıştığını, diğer zamanlardaki çalışmasının düzenli olmadığı ve süresinin belli olmadığını” belirttikleri, alacak davasında hükme esas alınan 13.12.2010 tarihli Bilirkişi Raporunda; “davalı şirketin 01.08.2002 tarihinde kurulmuş olması karşısında; davacının 01.08.2002 – 16.11.2007 tarihleri arasında yılın Ocak, Şubat ve Mart aylarında 15 gün çalıştığı kabul edilerek (2003, 2004, 2005, 2006 ve 2007 yıllarının her birinde Ocak-Şubat-Mart aylarında 15’er gün olmak üzere yılda 45 gün toplamda ise 225 gün) hesaplama yapıldığı, alacak davasında iş bu süreye göre hüküm kurulduğu, bu hükmün taraflarca temyiz edilmediği, buna göre davacının Ağustos 2006 döneminden sonra kesintisiz çalıştığı şeklindeki kabulün mevcut delil durumu ve tanık beyanları karşısında yerinde olmadığı, ayrıca davalı işverene ait birden fazla işyeri olmasına rağmen davacının çalışmalarının bu işyerlerinin hangisinde geçtiğinin hükümde açıkça belirtilmediği, bu hususun da infazda tereddüde yer açacağı görülmüştür.
Yapılacak iş, 2010/98 E. 2011/30 K. sayılı Dosyası üzerinde görülen alacak davasındaki tanık beyanları, iş bu davanın davacı tarafından da temyiz edilmemesi karşısında, alacak davasındaki süreleri aşmamak suretiyle ve davacının çalışmalarının davalı işverene ait işyerlerinden hangisinde, hangi tarih aralığında olduğunun ayrı ayrı ve infazda tereddüt uyandırmayacak şekilde karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.