Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/21684 E. 2016/2779 K. 25.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21684
KARAR NO : 2016/2779
KARAR TARİHİ : 25.02.2016

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 22/10/1998-15/09/2009 tarihleri geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, davalı Köyü İlk okulunda 22.10.1998-15.9.2009 tarihleri arasında kaloriferci-hademe olarak geçen çalışmalarının tespitini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davanın kısmen kabulü ile, davacının davalı işyerinde 10.11.1998-12.06.2009 tarihleri arasında 2779 gün süre ile hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icap ettiği, Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı yasanın 86/9. maddesi olan bu tür davalarda, öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren, tarafından verilip verilmediği, ya da çalıştıklarının Kurumca tespit edilip edilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu yasal koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Yasanın kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de, çalışmasının konusu, sürekli, kesintili, mevsimlik mi olduğu, başlangıç ve bitiş tarihleri ve alınan ücret konularında tanıkların sözleri değerlendirilirken bunların inandırıcılığı üzerinde durulmalı, verdikleri bilgilere nasıl vakıf oldukları, işveren ve işçiyle, işyeriyle ilişkileri, bazen uzun yılları kapsayan bilgilerin insan hafızasında yıllarca eksiksiz nasıl taşınabileceği düşünülmeli ve tanıklar buna göre isticvap olunmalı, işyerinin kapsam kapasite ve niteliği ile bu beyanlar kontrol edilmeli, mümkün oldukça işyerinin müdür, amir, şef, ustabaşı ve postabaşı gibi görevlileri ve o işyerinde çalışan öteki kişiler ile o işyerine komşu ve yakın işyerlerinde bu yeri bilen ve tanıyanlar dahi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli ve çalışma olgusu böylece hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlendikten sonra ücret konusu üzerinde durulmalı tespiti istenilen sürenin evvelinde ve sonrasında beyyine başlangıç sayılabilecek ödeme belgeleri ve sair bu nitelikte bir belge
…/…

– yoksa Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu madde 288’de yazılı sınırları taşan ücret alma iddialarında yazılı delil aranmalı bu sınırlar altında kalan ücret alma iddialarında ücret miktarları tanıklardan sorulmalı 506 sayılı Yasa’nın madde 3 B ve D’de olduğu gibi ücretin sigortalı sayılmanın koşulu olan durumlarda ücret alma olgusunun var olup olmadığı özellikle saptanmalıdır. Bu davalarda işverenin kabulünün tek başına hukuki bir sonuç doğurmayacağı göz önünde tutulmalıdır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına düzenlenmiş işe giriş bildirgesi bulunmadığı gibi, kuruma bildirilen hizmetlerinin bulunmadığı, okul işyerinin 2004/Eylül ayına kadar soba ile ısındığı, sonrasında ısınmanın doğalgaz ile sağlandığı, mahkemece köy muhtarı, aza, okul müdürü ve okulda çalışan bir kısım öğretmenlerin dinlendiği ancak tanık beyanlarının çalışmanın niteliği ve süresine ilişkin net beyanlar içermediği, her ne kadar mahkemece tam zamanlı çalışma kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da, bir kısım tanık beyanlarından davacını çalışmasının part-time nitelikte olduğunun belirtildiği anlaşıldığından, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden ve çalışmanını part-time olup olmadığı hususları irdelenmeksizin sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, mahkemece davacının çalışmasını bilebilecek tanıklar res’en seçilerek, tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeli ve çalışmarın tam gün çalışmayla mı yoksa günlük kısmi(part-time) çalışmayla mı gerçekleştiği açıklığa kavuşturulmalı, giderek davacının nizalı dönemin tamamında çalıştığının anlaşılması halinde ise, okulun ısınma sisteminin soba olduğu dönemlerde okulda tam zamanlı kalmanın gerekip gerekmediği hususları da gözönüne alınarak çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.