Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/21450 E. 2016/5706 K. 31.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21450
KARAR NO : 2016/5706
KARAR TARİHİ : 31.03.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar ile davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, 07.06.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalının eş, anne, kardeşler ve evlat edinmek istediği küçüğün maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı eş ve annenin maddi tazminat taleplerinin kabulüne, manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davacı kardeşelerin manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, sigortalının evlat edinmek istediği küçüğün maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
1- İnsan yaşamının kutsallığı çerçevesinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunu’nun …. maddesinin açık buyruğudur.
Olayla ilgili olarak, yargılama sırasında düzenlenen ….09.2012 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunda zararlandırıcı olayda % 100 oranında işverenin kusurlu bulunduğu belirtilmiştir. Davalı vekilince bu rapora itiraz edildiği, Kurumun işverene karşı açtığı rücuen tazminat davasında aldırılan 04.03.2013 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunda ise % … oranında davalı şirketin, % … oranında kazalının kusurlu olduğunun belirtildiği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığınca düzenlenen raporda ise davalı ve kazalının % 50’şer oranında kusurlu bulunduklarının belirtildiği anlaşılmaktadır. Bu duruma göre kusurun aidiyeti ve dağılımı açısından aynı olay nedeniyle farklı değerlendirmelerinin bulunduğu ortadadır.
Mahkemece kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden yargılama dışı aldırılmış olan 04.03.2013 tarihli kusur raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve Yasa’ya aykırı olmuştur.
Yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilerek kusur raporları arasındaki çelişki giderilmek ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.
2- HMK’ nın …. maddesi gereğince, Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır.
Somut olayda, davacı annenin maddi tazminat yönünden talebi …000,00 TL olmasına rağmen Mahkemece talep aşılarak, 8.306,58 TL’ye hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3- Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK 297 (1086 sayılı HUMK 388.mad.) maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Hal böyle olunca davacı kardeş …’nin talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden sonuca gidilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
4- Dosyadaki kayıt ve belgelerden, ….06.2007 doğumlu davacı küçük …yi vefat eden sigortalı ve eşinin evlat edinme talepli dava açtıkları, … Aile Mehkemesi’nin 2009/180 Esas sayılı dosyası ile Davacı ……. yöünden evlatlık bağının kurulmasına, davacı … yönünden ise mahkemece dinlenmeden vefat ettiğinden davanın reddine karar verilmiş ve verilen bu karar Yargıtay…Hukuk Dairesinin 2010/7592 Esas sayılı ilamı ile … yönünden onanmış, şerife yönünden eşinden ayrı tek başına evlat edinme talebi olmadığı şeklindeki beyanı feragat niteliği taşıdığından feragat hakkında bir karar verilmek üzere bozulmuş, davacı …’nin bunun üzerine öz babasının küçük… üzerindeki velayetinin kaldırılmasından sonra vasisi tayin edildiği, söz konusu velayetin kadırılması ve vasi olarak atanılmasına dair kararların gerekçelerinde … annesinin ….07.2007 tarihinde ölmesi ile öz babasının…’yi kazalı … ve davacı …’ye verdiğinin belirtildiği, şu halde kazalı …’nın ölene kadar Küçük…’ye evladı gibi baktığı anlaşılmaktadır. Bu halde davacı küçük… yararına uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken taleplerinin tümden reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
5- Mahkemece birleşen davalar ile ilgili olarak asıl dava ile birlikte hüküm kurulduğu görülmektedir. Davalar birleştirilmiş olsa da her dava bağımsız bir nitelik taşıyıp, dava bağımsızlığını koruduğundan asıl dava ile birleştirilen davalardaki taleplerle ilgili olmak üzere ayrı ayrı hüküm oluşturulması ve yargılama giderlerinin de her dava için ayrı ayrı hesap edilmesi gerekirken, asıl dava ile birleşen davaların birlikte değerlendirilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, ….03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.