Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/21023 E. 2015/22811 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21023
KARAR NO : 2015/22811
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2015
NUMARASI : 2015/374-2015/417

Davacı, Kuruma borçlu olmadığının tespitine, ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının kendisine tebliğ edilen ödeme emrinin iptal edilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, dava açılmadan önce davalı Kurum’a başvurulmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
6552 sayılı Kanunun 64. maddesiyle değişen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 7/3. maddesi ile; “5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur.” hükmü getirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 88. maddesinde ise; Kurumun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer iş mahkemesi yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Somut olayda dava konusu, davacıya 6183 sayılı Yasaya göre düzenlenerek tebliğ edilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup, dava açılması gerek 5510 sayılı Yasa, gerekse de bu yasanın atıf yaptığı özel yasalarda (örneğin 6183 sk) belirtilen özel usul ve sürelere tabi uyuşmazlıklarda, 6552 sk m.64 hükmü gereğince dava açmadan önce Kuruma başvurulması gerekmez.
Böyle olunca mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usül ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.