Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/20784 E. 2015/22134 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20784
KARAR NO : 2015/22134
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

MAHKEMESİ : Bozüyük 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2014
NUMARASI : 2014/111-2014/614

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası neticesinde meydana gelen cismani zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece, kararın kesin olarak verildiği ve miktar yönünden temyiz sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacı vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz dilekçesinin reddine ilişkin olarak verilen 18.12.2014 tarihli Ek Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü.
Somut olayda, davacı taraf, 14.03.2014 tarihli dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak tazminat istemini belirsiz alacak davası olarak açmıştır.
Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı sebeplerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay HGK’nun 2004/7-754 Esas,2005/36 Karar sayılı 9.2.2005 tarihli kararında da belirtildiği gibi kısmi davada saklı tutulan alacak bölümü için birden fazla ek dava açılması mümkündür. Bunun tek şartı her davada fazla hakkın saklı tutulmuş olmasıdır.
Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgili olup, temyiz kesinlik sınırı belirlenirken dava konusu edilen alacağın değeri dikkate alınır. Alacağın bir kısmının dava edilmesi halinde kısmi davada kesinlik sınırı dava edilen miktara göre değil, alacağın tamamına göre belirlenir. Belirsiz alacak davasında alacağın bir kısmının dava edilmesi ve mahkemece bu alacağa ilişkin davanın tümden reddedilmiş olması halinde davacı yönünden kararın kesin olduğundan söz edilemez.
Mahkemece, fazlaya ilişkin haklar saklı tutarak belirsiz alacak olarak talep edilen 1.000,00 TL tazminat alacağının pasif husumet nedeniyle tümden reddine karar verilmiş olup, temyize konu dava değerinin kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin 18.12.2014 tarihli ek karar kaldırılmalı ve davacı vekilinin asıl hükme ilişkin temyiz itirazları incelenmelidir.
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle, dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.