Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/20278 E. 2015/21725 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/20278
KARAR NO : 2015/21725
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kars 1. Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2015
NUMARASI : 2014/843-2015/287

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 2011-2012 yıllarında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, hizmet süresinin tespitine ilişkindir.
Davacı, davalı iş yerinde 2011–2012 yılları arasında aralıksız çalıştığının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına kararı verilmiş, davacı vekilince yapılan temyiz başvurusu, süresinde yapılmadığı gerekçesiyle ek karar ile reddedilmiştir.
Temyize konu uyuşmazlıkta öncelikle, davalıların tebliğe yarar adreslerinin bildirilmesi için davacı vekiline verilen kesin sürenin hukuka uygunluğu sorununu çözülmesi gerekmektedir.
Hizmet süresinin tespitine ilişkin bu tip davalar kamu düzenine ilişkin olup, “tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde”; taraf teşkili sağlanması başta olmak üzere mahkemece resen toplanması gereken deliller toplanarak dosyada bulunan diğer deliller ile birlikte davanın esası hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekir.
Bu anlamda mahkemece, dava dilekçesinde belirtilen davalı şirketlere ait adreslere yapılan tebligatların iade edildiği gözetilerek, davalı şirketlerin hangi ticaret siciline kayıtlı oldukları ve neden tebliğ edilemediği üzerinde durulup, masraflar gider avansından karşılanarak davalıların tebliğe yarar adresleri titizlikle araştırıldıktan sonra davacı vekiline kesin süre verilmesi gerekmektedir. Bu kurala uyulmaksızın mahkemece, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yapılan işlemler ve bu işlemlere bağlı diğer işlemler her hangi bir hukuki sonuç doğurmazlar.
Hal böyle olunca, davacı vekilinin temyiz dilekçesinin süreden reddine ilişkin 19/09/2015 tarihli ek karar kaldırılarak, mahkemece, yukarıda anlatılan maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın verilen kesin süreye riayet edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozma nedenidir.
…/…

O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.