Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/1931 E. 2015/21595 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1931
KARAR NO : 2015/21595
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/12/2014
NUMARASI : 2012/116-2014/606

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 22/11/1988-Haziran 1989 tarihleri arasında asgari ücretle sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi r tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 22.11.1988 – Haziran 1989 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 25/11/1988 varide tarihli işe giriş bildirgesi ile davacının 01/11/1988 tarihinde A.Ş. ünvanlı ve 157976 sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, dava konusu dönemde davacı adına yapılmış hizmet bildiriminin bulunmadığı, dava konusu döneme ait dönem bordrolarının işveren tarafından Kuruma verilmediği, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.

Yapılacak iş, davacının çalıştığını iddia ettiği işyerinin İlbank’tan alının ihale ile yapılan kanalizasyon tesisi işyeri olduğu anlaşıldığından Kırıkkale Belediyesine söz konusu işyeri ve işyerinde çalışan kişiler ile ilgili bilgi veya belge bulunup bulunmadığını sormak, varsa söz konusu belgeleri getirtmek, kanalizasyon inşaatının yapıldığı yerlerde dava konusu dönemde mevcut işyerlerini Kurum ve zabıta vasıtasıyla araştırmak, tespit edilen işyeri sahipleri ile çalışanlarını tanık olarak dinlemek, davacı ile beraber çalıştığını söyleyen tanıklara ücretlerin nasıl ödendiğini açıklattırmak, davacıya ücret ödemeye ilişkin ve davalı işyerindeki çalışmalarına ilişkin varsa elindeki belgeleri sunmak için süre vermek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 03/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.