Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/18811 E. 2015/22694 K. 17.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18811
KARAR NO : 2015/22694
KARAR TARİHİ : 17.12.2015

MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/06/2015
NUMARASI : 2015/136-2015/867

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, davacı ve davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.07.1988-28.06.1989 tarihleri arasında davalı Uşakspor Klubünde profesyonel futbolcu olarak geçen çalışmalarının tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin 01.07.1988 olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile , davacının 01.08.1988 tarihinde 1 gün süre ile davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 31.08.1988 varide tarihli işe giriş bildirgesi ile davacının 01.08.1988 tarihinde Uşakspora ait 743.64.01 sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığının Kuruma bildirildiği, 1988/2 30 gün, 1988/3. dönem 60 gün hizmet bildiriminde bulunulduğu, tanık beyanlarının alınmadığı, davacı ile davalı Uşakspor arasında 01.07.1988-31.05.1990 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan sözleşmeler imzalandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı 01.07.1988-28.06.1989 tarihleri arasında hizmet tespiti istemiş olmasına rağmen, sigortalılık başlangıcı yönünden kurulan hüküm hatalı olmuştur. Kaldı ki davacının 29.04.1981 de ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlamış olmasına rağmen, davacının sigortalılık başlangıcı istemesinde hukuki yararı olmadığı gözardı edilerek hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenedir.
Yapılacak iş, davanın nitelikçe kamu düzenine ilişkin olduğu göz önünde tutularak, işyerine ait 1988-1989 dönem bordrolarında ismi geçen tanık dinlenmeli ya da komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını, yoksa işyeri sahiplerini tespit edip beyanlarına başvurmak ve spor klubü ile imzalanan tip sözleşmesi de dikkate alınarak hizmet tespiti yönünden hüküm kurmak ve sigortalılık başlangıcı tespiti yönünden davacıın hukuki yararı bulunmadığından talebini reddetmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı ve davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.