Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/18439 E. 2015/20597 K. 19.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18439
KARAR NO : 2015/20597
KARAR TARİHİ : 19.11.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İzmir 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/87-2013/362

Davacı, sigorta başlangıç tarihinin 01/12/1989 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının sigortalılık başlangıcının 01.12.1989 tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne ile davacı Sigorta Sicil numaralı İ.. C..’in sigortalılık başlangıcının 01/12/1989 olarak tespitine,Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 506 sayılı yasanın 60/G uyarınca 18 yaşını doldurduğu 22/12/1995 olarak kabul edilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; ” Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihdir.” hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa’nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa’nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa’nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da emniyet yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
…/…

Dosyadaki kayıt ve belgelerden,22.12.1977 doğumlu davacının, tespit döneminde 506 sayılı Yasa kapsamında olan sigorta sicil sayılı tavuk çiftliği iş yerinde 01.12.1989 tarihinde işe girdiğini gösterir sigortalı işe giriş bildirgesinin usulüne uygun olarak Kuruma intikal ettirildiği, giriş bildirgesinin verildiği iş yerinden davacının sigortalı çalışmalarının Kuruma bildirilmediği, imza incelemesi sonucu işe giriş bildirgesi altındaki imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, işverenin davacının çalıştığı dönemi kapsayan bordroları Kuruma vermediği, diğer dönem bordro tanıklarının davacıyı tanımadığını beyan ettikleri, davacı tanığının sadece çalışmayı doğruladığı, komşu işyeri tanığının dinlenmediği, tespit istenen tarihte davacının 12 yaşında olduğu gözetilerek öğrenci olup olmadığının araştırılmadığı, bu nedenle eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş;öncelikle tespit istenen tarihte 12 yaşında olduğu göz önüne alınarak, davacının bu tarihte öğrenci olup olmadığını,okul kaydı ile devamsızlık durumunu, evinin çiftliğe olan uzaklığını nasıl gidip geldiğini, çiftlikte ne iş yaptığını ve işin niteliğini araştırmak, davacının çalışması ile ilgili işe giriş bildirgesinin verildiği iş yerinden dönem bordrolarının Kuruma verilmediği göz önünde tutularak dava konusu dönem için Kurumdan, Belediyeden ve Vergi Dairesinden sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinde benzer işi yapan işlerle uğraşan işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına başvurmak suretiyle davacının çalışmasının niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığını yöntemince araştırmak, çalışma olgusu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasa’nın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.