Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/17947 E. 2015/21382 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17947
KARAR NO : 2015/21382
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ : Ordu İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/07/2015
NUMARASI : 2015/348-2015/422

Davacı, davalı Kurum tarafından yersiz olarak tahsil edilen tedavi giderinin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dava, davacıdan yersiz olarak tahsil edilen tedavi giderinin faizi ile tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, hükmün Dairemizin 14.04.2015 tarih, 2014/12404 E, 2015/8080 K. sayılı Kararı ile bozulduğu, Mahkemece “Yargıtay bozma ilamının Mahkemece verilen karar ile hiç bir ilgisinin bulunmadığı, tamamen başka bir karara ilişkin olduğu,” gerekçesi ile direnme kararı verildiği ve hüküm kurulduğu, 05.07.2012 gün ve 6352 sayılı Yasa ile 5521 sayılı Yasaya eklenen geçici 2. maddesi uyarınca yapılan incelemeye ve mahkemenin direnme hükmünde dayandığı gerekçeye göre Dairemize ait anılan bozma ilamının ortadan kaldırılması gerektiği, Mahkemece verilen direnme hükmünün yerinde bulunduğu anlaşıldığından; Dairemizin 14.04.2015 tarih, 2014/12404 E, 2015/8080 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, karar verilerek dosya incelendi.
2-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
3-Dava, davacıdan yersiz olarak tahsil edilen tedavi giderlerinin faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
4-Mahkemece, 27.03.2014 tarih, 2013/512 E, 2014/197 K. sayılı karar yerinde olduğundan Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Başkanlığının 14.04.2015 tarih ve 2014/12404 Esas 2015/8080 Karar sayılı bozma kararına karşı direnilmesine, davanın kabulü ile davacının toplam 5.271,35 TL tedavi giderinin 14.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalından alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, şartları olmadığından tarım Bağ-Kur sigortalılığı iptal edilen dönemde aldığı sağlık yardımının, davacının ödemiş olduğu primlerden mahsup edilmesi işleminin iptali ile iadesi gerekip de iade edilmeyen primlerin faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 10.11.1996 – 05.02.1999, 01.06.2007 – 03.02.2009, 10.07.2009 – 18.10.2009 ve 05.07.2012- 26.08.2012 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi) kapsamında sigortalı olduğu, davacının 27.08.2004 tarihli giriş bildirgesi uyarınca tarım Bağ-Kur sigortalı olarak tescil edildiği ve bu sigortalılığından dolayı 12.11.2004 tarihinden 15.03.2012 tarihine kadar düzenli prim ödemelerinin olduğu, ancak davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının uzun süreli 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılıktan dolayı kesintiye uğraması ve tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlatan herhangi bir işlemin olmaması nedeniyle davacının 01.09.2004 – 31.05.2007, 06.06.2012 – 04.07.2012 ve 27.08.2012- devam şeklinde 2926 sayılı Kanun (5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi) kapsamında sigortalı kabul edildiği, Kurumca davacının 31.08.2007 – 06.06.2012 tarihleri arasındaki kullanımının yersiz olduğu belirtilerek, davacı ve hak sahibi olan kişilerden 26.02.2008 tarihinde başlayıp 20.04.2011 tarihine kadar devam eden tedavi gideri olarak 4.416,72 TL yersiz sağlık ödemesi borcu, 14.01.2013 itibari ile 847,63 TL faiz olmak üzere toplam 5.271,35 TL’nin, davacının ödediği tarım Bağ-Kur sigortalılığı primlerinden mahsup edildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Kanunun ek 11. maddesinde; “1479 sayılı Kanun ile 2926 sayılı Kanun uyarınca zorunlu sigortalı olanlar, yaşlılık ve malûllük aylığı bağlananlar ile eş ve bakmakla yükümlü oldukları çocukları, ana ve babaları ile ölüm aylığı alanların sağlık sigortası yardımlarından yararlanacakları” aynı Kanunun ek 14. maddesinde ise, “hastalık hallerinde yapılacak sağlık yardımlarının, hastanın iyileşmesine kadar süreceği, hastalık sigortası yardımları, sigortalının sigortalılık vasfını kaybettiği tarihten itibaren 90 gün içinde meydana gelecek hastalık hallerinde de devam edeceği, iş kazasından dolayı muayene ve tedavi, sigortalının kurumca tedaviye alındığı tarihte başlar ve sağlık durumunun gerektirdiği sürece devam edeceği,” 5510 sayılı Kanunun genel sağlık sigortalısı sayılanların düzenlendiği 60. maddesinde de, “İkametgahı Türkiye’de olan kişilerden; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; (a) ve (c) bentleri gereğince sigortalı sayılan kişiler, (b) bendi gereğince sigortalı sayılan kişiler, isteğe bağlı sigortalı olan kişiler ile bentler halinde sayılan diğer kişilerin genel sağlık sigortalısı sayılacağı” belirtilmiştir.
Ayrıca, 5510 sayılı Kanunun, “Yersiz yapılan sağlık giderlerinin terkini” başlıklı Geçici 45. maddesinde de; “Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi kapsamına girmekle birlikte, asli olarak hak etmediği bir kapsamda sağlık hizmeti alanlara 31.01.2012 tarihine kadar verilen sağlık hizmetlerine ilişkin Kurumca tahakkuk ettirilmiş veya ettirilecek borçlar, varsa, ilgililerin bu nedenle açtıkları davadan vazgeçmeleri halinde tahsil edilmez. Bu borçlara ilişkin açılmış olan dava ve icra takiplerinden Kurumca vazgeçilir.” düzenlemesi de mevcuttur.
Somut olayda; davacının 27.08.2004 tarihli giriş bildirgesi uyarınca, 01.09.2004 tarihinden itibaren tarım Bağ-Kur sigortalı olarak tescil edildiği, 01.06.2007 tarihinde başlayan, uzun süreli 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle tarım Bağ-Kur sigortalılığının 31.05.2007 tarihi itibari ile sonlandırıldığı, Kurumca bu tarihten 3 ay sonraki tarih olan 01.09.2007 – 06.06.2012 arasındaki sağlık yardımının borç çıkarıldığı, davacının 01.06.2007 tarihinde başlayan 506 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılığının ise 18.10.2009 tarihinde sona erdiği ve 05.07.2012 tarihinde tekrar başladığı, davacının 18.10.2009 – 06.06.2012 tarihleri arasında herhangi bir sigortalılığının bulunmadığı görülmüştür.
O halde davacının 18.10.2009 – 06.06.2012 tarihleri arasında herhangi bir sigortalılığının bulunmadığı anlaşılmasına rağmen, bu dönemde çakışan sigortalılık hali varmış gibi, olayda 09.02.2007 tarih, 95378 sayı ve Tahsil Edilmeyecek Alacaklar Konulu 2007/11 sayılı Genelge uyarınca değerlendirme yapılması ve buna göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davacının genel sağlık sigortalısı olduğu dönemler ile buna bağlı olarak sağlık yardımından yararlanacağı süreler tespit edilmeli, ondan sonra davaya konu tedavi giderlerine ilişkin yersiz ödeme listesi Kurumdan celp edilmeli, bu listeden davacının sağlık yardımından yararlanamayacağı süreler tespit edilmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.