Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/17863 E. 2015/21727 K. 03.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17863
KARAR NO : 2015/21727
KARAR TARİHİ : 03.12.2015

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Şırnak Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi
TARİHİ : 07/05/2015
NUMARASI : 2015/242-2015/304

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın husumet nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davalı iş yerinde 2010-2014 yıllarındaki aralıksız çalışmanın tespiti talebine ilişkindir.
Mahkemece, sehven davalı taraf olarak gösterilen, dava ile herhangi bir hukuki bağının olmadığı, davanın açılması gereken asıl davalı şirketin dava dışı olduğu, yine davalı SGK’na dava açılmadan önce kuruma başvurulmadığı gerekçesiyle her iki davalı yönünden açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 124 maddesinde maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda davalı karşı açılan davanın dürüstlük kuralına aykırı şekilde ve kötü niyetle açılmadığı tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Nitekim, aynı kanaatle olsa gerek ki, davacıya doğru hasma karşı davasını yöneltmesi için süre verilmiş ve taraf değişliği sağlanarak dava doğru hasma yöneltilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Davaların Ayrılması” başlıklı 124 maddesindeki “yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir” hükmünde açıkça belirtildiği üzere dosyaların ayrılması (tefriki), ancak yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlama amacıyla yapılabilecektir. Yoksa somut olayda gibi salt kendisine yanlışlıkla dava açılan taraf lehine yargılama giderine hükmetmek için dosya tefrik edilmemelidir.
Zira, 6100 sayılı HMK’nun 124 maddesinin 4. fıkrasının 2. cümlesindeki “Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmü ile kanunkoyucu, bu gibi durumlarda dosya tefrik eedilmeksizin, davanın tarafı olmaktan çıkarılan taraf lehine aynı gerekçeli karar ile yargılama giderine hükmedileceğini açıkça belirtmiştir.
…/…

Kaldı ki, gerek ilk davalıya karşı açılan davada, gerekse de mahkemece verilen mehil içinde dava yöneltilen sonraki gerçek davalıya karşı açılan davada, Sosyal Güvenlik Kurumu, tek dava olan hizmet süresinin tespiti davasının tek fer’i müdahili olup, iki ayrı davanın iki defa tarafı olma durumu yoktur. SGK yönünden dava tefrik edilerek, tefrik edilen davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya açıkça aykırıdır.
Aynı zamanda Anayasa ilkesi olan ve 6100 sayılı HMK’nun 30. maddesinde tanımlanan usul ekonomi ilkesi gereğince Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla da yükümlüdür. Tek bir gerekçeli kararda verilebilecek birden çok hükümle yargılamadaki tüm nizalı hususlar nihayete erdirilebilecek iken, gerekmediği halde, dava sayısının çoğaltılarak davacıya gereksiz masraf yaptırılması usul ekonomisine ve dolayısıyla da usul ve yasaya aykırıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen taraf yönünden dosya tefrik edilmeden, aynı dava dosyası üzerinden devam edilerek, yargılama sonucunda verilecek nihai kararla birlikte davanın tarafı olmaktan çıkarılan taraf lehine de yargılama giderine hükmedilmekle yetinilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile dosya tefrik edilerek davanın husumetten reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Mahkemece yapılacak iş, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen davalı yönünden tefrik edilen 2015/242 esas ve 2015/304 Karar sayılı dosya, aynı mahkemenin 2014/302 Esas nolu dava dosyası ile tekrar birleştirilmek ve birleşen dava üzerinden devam edilerek, yargılama sonucunda verilecek nihai kararla birlikte adı geçen taraf lehine de yargılama giderine hükmetmekten ibarettir.
O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 03/12/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.