Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/17769 E. 2016/11233 K. 20.09.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17769
KARAR NO : 2016/11233
KARAR TARİHİ : 20.09.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, Kurum işleminin iptali ile babasından yetim aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, Bağ-Kur sigortalısı iken ölen babasından dolayı yetim aylığı, emeklisi iken ölen eşinden de dul aylığı almakta olan davacının, babasından aldığı yetim aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali ile babasından dolayı yetim aylığı almaya hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Bağ Kur emeklisi iken 11/03/1995 tarihinde ölen babasından davacıya 01/10/2004 tarihinden geçerli olmak üzere yetim aylığı bağlandığı, davacının Emekli Sandığı emeklisi iken ölen eşinden de 01/02/1998 tarihinden itibaren dul aylığı aldığı, davacının hak sahibi kızı ………ın 01/05/2011 tarihinde evlenmesi sebebiyle aylıktan ayrılması sonucu davacının aldığı maaşı 2014/1. ay itibariyle 1 147,62 TL ye çıkması böyleve eşinden aldığı maaşın brüt asgari ücretten fazla olması nedeniyle davacının Bağ-Kur dan aldığı yetim aylığının 01/05/2011 tarihi itibariyle kesildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık emeklisi iken ölen eşinden dolayı dul aylığı alan davacının, Bağ-Kur emeklisi iken ölen babasından bağlanan yetim aylığının kesilip kesilemeyeceği noktasında toplanmaktadır .
Davanın yasal dayanağını oluşturan 1479 sayılı Yasa’nın 45. maddesinin 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa’nın 23. maddesi ile değişik (c) bendinde, ölen sigortalının 42. Madde gereğince saptanacak aylığının veya 44. madde gereğince saptanacak toptan ödeme tutarının on sekiz yaşını, orta öğrenim yapması halinde yirmi yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde yirmi beş yaşını doldurmayan ve (18 yaşını doldurmayanlar hariç) bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan veya yaşları ne olursa olsun çalışamayacak durumda malul olan çocuklarla, yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan ve bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmayan, bu kanunlar kapsamındaki çalışmalarından dolayı gelir veya aylık almayan kız çocuklarının her birine % 25’i, aylık veya toptan ödeme şeklinde verileceği açıkça belirtilmiştir.
Ölüm aylığının kesilmesini düzenleyen 1479 sayılı Yasa’nın 46. maddesinin 02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa’nın 24. maddesi ile değişik II. Fıkrasında da , sigortalının kız çocuklarına bağlanan aylıkların bu Kanun ile diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında çalışmaya başladıkları veya evlendikleri tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden itibaren kesileceği, aylığın kesilmesine yol açan nedenlerin ortadan kalkması halinde, bu Kanun’un 45. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi hükmü saklı kalmak şartıyla, bu tarihi takip eden aylık ödeme tarihinden başlanarak yeniden aylık bağlanacağı, ancak evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocuklarına bu aylıklardan fazla olanın ödeneceği bildirilmiştir.
Somut olayda, davacının Emekli Sandığı emeklisi iken ölen eşinden dul aylığı aldığı, babasının ise 1479 sayılı Yasanın 2. Fıkrasında 02.08.2003 tarihinde yapılan ve iki maaşı birden almaya engel olan değişiklikten önce 11/03/1995 tarihinde vefat ettiği,bu nedenlerle davacının hem eşinden hem babasından ölüm aylığı almaya hak kazandığı ve ikisini birden almaya engel bir yasal düzenleme olmadığı anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece davanın kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 20/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.