Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/17168 E. 2016/14929 K. 12.12.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17168
KARAR NO : 2016/14929
KARAR TARİHİ : 12.12.2016

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava; davacının davalı işyerinde 12.08.2008 – 01.09.2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işyerinde grafiker olarak çalıştığını beyan eden davacı adına davalı işveren tarafından 27.09.2008 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiği ve 27.09.2008 – 03.05.2010 tarihleri arasında davalı Kurum’a çalışma bildirildiği, ancak dosyadaki belgelere göre davacının 01.11.2008 – 31.08.2009 tarihleri arasında ücretsiz izinde olduğu, davacının hizmet cetvelinden; 25.04.2007 – 22.08.2008 tarihleri arasında dava dışı 5327 numaralı işyerinde çalışmasının bulunduğunun anlaşıldığı, mahkemece re’sen bordro tanığı dinlenilmediği, ayrıca davacı tarafından delil olarak sunulan e-postalarda isimleri geçen kişilerin de dinlenilmediği anlaşılmaktadır.
Bu tür hizmet tespitine yönelik davaların Kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Yasal dayanağı dava tarihinde yürürlükte olan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesi ile halen 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi olan bu tür davalarda; öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin, işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin o dönemde gerçekten var olup olmadığı, Kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı, eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma iddiasının gerçeğe uygunluğu özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispatlanabilirse de çalışmanın konusu, niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli ve dinlenilen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde çalışan işyerinde kayıtlı bordro tanıkları ya da komşu ve yakın işyerlerinde çalışan kayıtlı tanıklar olması sağlanarak çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 05.02.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Somut olayda ise, açıklanan şekilde bir incelemenin yapılmadığı ortada olup sadece kayıtlı olmayan tanık beyanları ile hüküm kurulmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; dosyada mevcut dönem bordrolarında isimleri bulunan kayıtlı çalışanlar arasından re’sen seçilecek kişileri dinlemek, talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyelerinin kayıtlı çalışanlarını zabıta marifeti ile tespit ederek dinlemek, davacının delil olarak sunduğu e-postalarda isimleri bulunan kişileri dinleyerek e-posta içerikleri, davacının çalışmaları ve ücretsiz izinli olarak göründüğü dönemler hakkında bilgilerini almak, tanık beyanları arasında çelişki bulunur ise çelişkili hususları da gidererek toplanan deliller değerlendirilmek sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece söz konusu fiili ve hukuki gerçekler dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.