Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/16643 E. 2016/817 K. 01.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16643
KARAR NO : 2016/817
KARAR TARİHİ : 01.02.2016

A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2015
NUMARASI : 2014/299-2015/944

Davacı, sicil numaraları dosyalarının kendisine ait olduğunun tespitiyle sicil numaralı dosyada birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, SGK kayıtlarında nolu sicillerdeki çalışmaların davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Öte yandan aidiyet davaları da kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2007 gün ve 2007/21-600E,2007/604K. Sayılı kararı da aynı yöndedir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının nüfusuna kayıtlı olduğu, sicil nolu kaydın davalı M.. G..’e ait olduğu, davalının Kuruma başvurarak Ankara ilinde çalışmadığını, 28/10/2003 tarihinden sonraki çalışmaların kendisine ait olmadığını belirttiği ve bunun üzerine SGK tarafından 2003 yılından sonraki çalışmaların davacıya ait olduğu gerekçesiyle davacı adına yeni bir sicil numarası oluşturup davalıya ait nolu sicildeki 2003 yılından sonraki çalışmaları davacı adına yeni oluşturulan nolu sicile aktarıldığı hususunun belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, nolu sigorta sicil numarasının davalı M.. G.. adına verildiği halde bu sicildeki tüm çalışmaların davacıya mal edilmesi, nolu davalıya ait sigorta sicil numarasındaki çalışmalardan 2003 yılından sonraki dönemin Kurum tarafından düzeltilerek davacı adına oluşturulan yeni sicil numarasına aktarılıp aktarılmadığı hususları araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacıyı çağırıp 2003 yılından önce Samsun ilinde çalışması olup olmadığını sormak, eğer 2003 yılından önce çalışması olduğunu belirtirse bu defa 158444655 nolu sicildeki çalışmaların hangisinin kendisine ait olduğunu belirlemek ve bu çalışmalarla ilgili dönem bordrolarını getirtip bordro tanıklarını belirleyip beyanlarını almak, 2003 yılından sonraki çalışmaların Kurum tarafından davacı adına düzeltilip düzeltilmediğini araştırmak, eğer düzeltilmiş ise, bu dönem yönünden davanın konusuz kalıp kalmadığı hususu göz önünde bulundurularak, ayrıca sigorta sicil numarasının davalıya ait olduğu hususuda göz önünde bulundurulup ve davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.