Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/16252 E. 2015/16767 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16252
KARAR NO : 2015/16767
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/04/2015
NUMARASI : 2015/10-2015/182

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yargı yolu yönünden reddine karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, iş kazası sonucu ölen işçinin mirasçılarının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın idari yargıda görülmesi gerektiği gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, görevli yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
İş Mahkemelerinin görevi 5521 sayılı Yasanın 1.maddesi ile düzenlenmiştir. Anılan maddede; işçiyle işveren veya işveren vekili arasında iş akdinden veya İş Kanunu’na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının İş Mahkemelerinde çözümleneceği hükmü öngörülmüştür. Maddede belirtildiği üzere, İş Mahkemesinin görevli olabilmesi için uyuşmazlığın taraflarının işçi ve işveren veya işveren vekili olması, uyuşmazlığın iş sözleşmesinden veya İş Kanunu’ndan kaynaklanması koşuldur.
Diğer yandan, 05.12.1977 tarih, 4/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilmesi veya değiştirilmesi mümkün değildir. İş Mahkemeleri özel kanunla kurulmuş olup görevleri istisnai nitelik taşıdığından 5521 sayılı Yasa’da sınırlı olarak sayılmış dava ve uyuşmazlıklar ile diğer yasaların İş Mahkemelerini görevlendirdiği dava ve işler dışındaki dava ve işlere İş Mahkemelerinde bakılamaz.
2918 s Karayolları Trafik Kanununun 110. Madde maddesine göre işleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır.
Uyuşmazlık Mahkemesinin 2013/1099 E, 2013/1248 K sayılı kararında da, hem zemindeki kazada 2918 s Karayolları Trafik Kanunu m. 110 gereğince adli yargının görevli olduğu, zarar görenin kamu görevlisi olmasının bu maddenin uygulamasını engellemeyeceği ifade edilmiştir.
Somut olayda, davalı TCDD Genel Müdürlüğünde sözleşmeli makinist olarak çalışan davacıların miras bırakanı H… D…, 01/11/2005 tarihinde sevk ve idaresindeki trenin hem zemin geçitte bir başka araç ile çarpışması sonucu ölmüştür.
Diğer taraftan, davacıların murisinin davalı Kurumda işçi olarak çalışması nedeniyle taraflar arasında hizmet ilişkisi bulunduğu ve olayın iş kazası sayılması gerektiği, iş kazasına dayalı olarak işveren ve kusurlu üçüncü kişilere karşı birlikte açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının İş Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, Mahkemece işin esasına girilerek yapılacak yargılama ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 17/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.