Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/15556 E. 2015/19276 K. 02.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15556
KARAR NO : 2015/19276
KARAR TARİHİ : 02.11.2015

MAHKEMESİ : Manisa 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2015
NUMARASI : 2014/87-2015/164

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ……tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davacının davalı işveren nezdinde 2000 nisan ayı ile 2004 mayıs ayı tarihleri arasında geçen hizmet sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının 28.09.2000-31.05.2004 tarihleri arasında 1323 gün çalıştığı,163 günlük çalışmasının kuruma bildirildiği, 1160 günlük hizmetinin bildirilmediğine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işverence davacı adına 04.03.2003 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, davacının 04.03.2003 ile 15.08.2003 tarihleri arasında 163 gün hizmetinin bildirildiği, dönem bordrolarının geldiği, davacı ile davalı arasında 04.03.2003 tarihli hizmet akdinin imzalandığı, davacı tarafından imzalanmış 15.08.2003 tarihli istifa dilekçesi bulunduğu, Manisa Ayakkabıcılar odasınca davalı firmanın sezonluk olrak çalıştığının bildirildiği,komşu işyeri araştırması yapıldığı halde tespit edilen tanıkların dinlenmediği, mahkemece dinlenen bordro tanıklarının bir kısmının davalı işverene karşı açılmış davaları olduğu ve tanıkların açtığı bu davalarda işyerinde sezonluk olarak çalışıldığını beyan ettikleri ,mahkemece davacının çalışmalarının sezonluk olup olmadığı değerlendirilmeden ve yeterince araştırılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; dosyada mevcut bordrolarda isimleri bulunan kayıtlı çalışanlar arasından re’sen seçilecek tarafsız ve uyuşmazlık konusu dönemin tamamını kapsayacak şekilde çalışması bulunan kişileri dinlemek, bunların beyanı ile yetinilmediği veya bordro tanıklarına ulaşılamadığı taktirde komşu işyeri tanıklarını dinlemek böylece toplanan deliller ışığında davalı işyerinin sezonluk hizmet veren bir işyeri olup olmadığının tespiti ile davacının çalışmalarının da sezonluk olup olmadığını belirleyerek varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.