Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/1540 E. 2015/17135 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1540
KARAR NO : 2015/17135
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

MAHKEMESİ : Düzce İş Mahkemesi
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2011/71-2014/1026

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davacıların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazasından vefatı nedeniyle yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalı K.. B.. yönünden davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalılar yönünden kısmen kabulü ile davacı eş yararına 135.133,19 TL maddi ve 2.500,00 TL manevi, davacı çocuk Ümmügülsüm yararına 687,46 TL maddi ve 2.400,00 TL manevi, davacı çocuk Bayram yararına 5.506,61 TL maddi ve 2.400,00 TL manevi, davacı çocuk Gülbin yararına 2.400,00 TL manevi, davacı anne ve baba yararına ayrı ayrı 2.000,00 TL manevi tazminatların kaza tarihi olan 04.12.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Anayasa’nın 141. maddesinde vurgulandığı ve HMK’nun 297 ve 298. maddelerinde de açıklandığı üzere, mahkeme kararları iddia, savunma ve tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkındaki delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıaların neler olduğu ve bunlardan çıkan sonuçlar ile hukuki sebepler gösterilerek gerekçeli biçimde yazılmalıdır. HMK’nun 297/2. maddesinde de taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir. Mahkeme, davacının dilekçesinde yazılı olan tüm talepleri ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vererek, bu konulardaki uyuşmazlığı sona erdirmelidir.
Somut olayda, davacı çocuklar Ayşegül ve M.. Z..’in manevi tazminat istemleri yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesinde; Görevsizlik, yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine, davanın nakline veya davanın açılmamış sayılmasına; delillerin toplanmasına ilişkin ara kararı gereğinin yerine getirilmesinden önce karar verilmesi durumunda, Tarifede yazılı ücretin yarısına, karar gereğinin yerine getirilmesinden sonraki aşamada ise tamamına hükmolunacağı, davanın görüldüğü mahkemeye göre hükmolunacak avukatlık ücretinin ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçemeyeceği, 3. maddesinde ise müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar yararına tek avukatlık ücretine hükmedileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, maddi ve manevi tazminatlar için ayrı ayrı olmak üzere red sebebi ortak müteselsil sorumlu davalılar yararına tek bir vekelat ücretine hükmedilmesi gerekirken, ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, hakkında davanın açılmamış sayılmasına karar verilen davalı K.. B.. yararına maktu tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maddi ve manevi tazminatlar yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davacıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacılara iadesine
29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.