Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/15109 E. 2015/17206 K. 30.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/15109
KARAR NO : 2015/17206
KARAR TARİHİ : 30.09.2015

MAHKEMESİ : Fethiye 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 02/10/2012
NUMARASI : 2007/582-2012/641

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 27/05/2006-07/10/2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R

Dava; davacının davalı işyerinde 27.05.2006-07.10.2006 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacının 27.05.2006-31.07.2006 tarihleri arasında 66 gün, günlük 17,70 TL ücretle 06.08.2006-07.10.2006 tarihleri arasında 62 gün,günlük 17,71 TL ücretle çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına 27.07.2006 tarihinde işe alındığına dair A.. A.. unvanlı 1089174 sicil numaralı işyerinden işe giriş bildirgesi düzenlendiği, talep edilen dönemde davacının 01.08.2006-05.08.2006 tarihleri arasında davalı işyerinden 5 gün hizmetinin bildirildiği , dönem bordrolarının dosya arasına alınmadığı, işyeri sicil dosyasının getirtilmediği, işyerinin muhtasar beyannamelerinde 2006 haziran,temmuz ve ağustos aylarında 1 işçi çalıştırıldığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Mahkemece yapılacak iş; davalı işyerinin sicil dosyasını ve dönem bordrolarını dosya arasına almak, dönem bordrolarından re’sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek,muhtasar beyannamelerde işyerinde çalıştığı gözüken kişiyi araştırmak, davacı dışında biri olduğu tespit edildiğinde tanık olarak dinlemek, işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri zabıta marifeti ile ya da davalı Kurum’dan daha ayrıntılı şekilde araştırarak tespit etmek ve dinlemek ve böylece toplanan delillere göre varılcak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.