Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/14896 E. 2016/501 K. 21.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14896
KARAR NO : 2016/501
KARAR TARİHİ : 21.01.2016

Y A R G I T A Y İ L A M I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalı sitede kapıcı olarak 17.3.2008-19.2.2010 tarihleri arasında Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Hizmet akdinin unsurları; 1-Hizmetin belirli veya belirli olmayan bir zaman içinde görülmesi, 2-Hizmet akdinin konusu olan edimin işverene ait işyerinde yerine getirilmesi 3-Edimin ifası sırasında işverenin denetim ve gözetimi altında bulunması 4-Edimin ücret karşılığında yapılması ve ücretin zaman esası üzerinden saptanmasıdır. Ücret zaman itibariyle olmayıp yapılan işe göre verildiği takdirde dahi belirli ya da belirli olmayan bir zaman için alınmış veya çalışılmış oldukça hizmet akdi yine mevcuttur. Hizmet akdinde emir ve talimat yetkisi işçinin çalışma yerinin, işe başlangıç ve sona eriş saatinin işverence tespiti biçimindedir.
Hizmet akdinin belirleyici ve ayırıcı unsurları zaman ve bağımlılıktır. Zaman ve bağımlılık unsurlarını birlikte gerçekleştirecek biçimde çalışmanın varlığı halinde aradaki ilişkinin hizmet akdine dayalı olduğunun kabulü gerekir.
Somut olayda; davalı işyerinin tescil kapsamının araştırılmadığı, davacı adına davalı işyerinden 19.2.2010 tarihinde işe başladığına dair bildirgenin internet üzerinden Kuruma verildiği, 19.2.2010-21.5.2011 tarihleri arasında davalı işyerinden hizmet bildiriminin bulunduğu, Dairemizin geri çevirme ilamında davacının davalı işveren aleyhine açmış olduğu alacak dosyasının onaylı örneğinin istendiği ancak geri çevirmenin gereğinin yapılmadığı, davalı işverenin oturma izni ve yapı kullanım izin belgelerinin ilgili Belediyeden istenmediği ve talep edilen dönemde davalı işveren yönünden kooperatif aşamasının bitip bitmediğinin belirlenemediği, eğer henüz kooperatif aşamasında iken çalışmaların talep edilmesi halinde davalı site yönetimine ihtilafın yöneltilemeyeceği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davalı site yönünden tescil kapsamı araştırılarak, inşaatın ne zaman bitip kooperatif aşamasının ne zaman sonlandığını netleştirerek, talep edilen dönem yönünden davalı işverene ihtilafın yöneltilip yöneltilemeyeceğini belirleyip , davalı işverene 17.3.2008 tarihinden itibaren husumetin yöneltilebileceği tespit edilmesi durumunda resen 2008-2010 tarihleri arasında ikamet eden site sakinleri tespit edilerek davacının çalışmasının fiili olup olmadığını araştırarak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan D.. B..’na iadesine, 21/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.