Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/1462 E. 2015/15870 K. 08.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/1462
KARAR NO : 2015/15870
KARAR TARİHİ : 08.09.2015

MAHKEMESİ : Bakırköy 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/09/2014
NUMARASI : 2013/17-2014/329

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici nedenlerle, temyiz kapsam ve nedenlerine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası sonucu sigortalının sürekli iş görmezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece 48.848,41 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07.04.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; 17.02.2003 tarihli dava dilekçesiyle 07.04.2001 tarihinde gerçekleşen iş kazası nedeniyle 8.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, 24.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 48.848,41 TL olarak artırıldığı, ıslah dilekçesinin davalı vekiline 07.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı vekilinin 16.01.2014 tarihinde ıslaha karşı zamanaşımı def’inde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Sürekli iş göremezlik nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi amacıyla açılan maddi ve manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 125. ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddeleri gereğince 10 yıldır. Uygulama ve öğretide kabul edildiği üzere, zamanaşımı failin ve zararın öğrenildiği tarihten başlatılmalıdır. Zarar görenin zararı öğrenmesi demek, zararın varlığı, mahiyeti ve esaslı unsurları hakkında bir dava açma ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olması demektir. Vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar, ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belirli bir açıklığa kavuşur. Bedensel zararın gelişim, gösterdiği durumlarda zamanaşımına başlangıç olarak hastalık seyrinin yani gelişimin tamamlandığı tarihin esas alınması gerekir. Somut olayda değişen ve gelişen bir durumun söz konusu olmadığı ortadadır.
Hal böyle olunca, 24.12.2013 tarihinde ıslah dilekçesi ile talep edilen maddi tazminat isteminin zamanaşımına uğradığı anlaşıldığından, Mahkemece süresi içerisinde davalı vekili tarafından ileri sürülen zamanaşımı def’inin kabul edilerek ıslah edilen maddi tazminat isteminin zamanaşımından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
3- İş kazası nedeniyle tazminat alacağı haksız fiile dayalı olup ,faiz başlangıcı tazminatı doğuran zararlandırıcı olay tarihidir. Somut olayda, dava dilekçesinde 8.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminat talebinde bulunulduğu, 24.12.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebinin 48.848,41 TL olarak artırıldığı ve dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi talep edildiği anlaşılmasına göre, Mahkemece HMK’nun 76.(HMUK 74. madde) maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı bir şekilde maddi ve manevi tazminatlara kaza tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olmuştur
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 07.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.