Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/14573 E. 2016/1123 K. 04.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14573
KARAR NO : 2016/1123
KARAR TARİHİ : 04.02.2016

Davacı, yurtdışında ikamet ettiği 01/04/1986 tarihinden itibaren sigortalılığının tespitiyle emekli için gerekli sürenin 01/04/1986 tarihi hesaplanarak buna göre hizmet borçlanması yapabileceğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Dava, davacının Fransa’da sigorta kapsamına girdiği 01.04.1986 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemenin, davanın reddine ilişkin kararı Dairemizin 08.05.2014 gün ve 2014/8320-10003 E.K.sayılı kararı ile bozulmuş olup, mahkemece uyma kararı verilerek yapılan yargılama sonucunda “…davacı vekiline yabancı dildeki belgelerin tamamını Türkçe’ye tercüme ettirmek üzere süre verilmesine rağmen davacı vekilinin istenilen belgeleri sunmadığı, 6552 sayılı Yasa uyarınca Kuruma başvuruda bulunmadığı ve usulüne uygun olarak geçerli bir yurtdışı borçlanması da yapmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
a) Mahkemece, davacı vekilinin kesin süreye rağmen yurt dışı çalışmaları gösteren belgelerin tercümesini dosyaya sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu konuya dair 06.01.2015 tarihli ara kararda “kesin sürenin sonuçları açıkça hatırlatılmadığından” bu nitelikteki ara kararın kesin sürenin sonuçlarını doğurması söz konusu olamayacağından bu gerekçe ile davanın reddi doğru değildir.
b) Mahkemece, davacının 6552 sayılı Yasa uyarınca Kuruma başvuruda bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de Kuruma başvuru zorunluluğu getiren 5521 sayılı Kanun’un 7.maddesinin yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce açılan davalarda uygulanması söz konusu olmadığı halde yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru değildir.
c) Mahkemece, davacının usulüne uygun olarak geçerli bir yurtdışı borçlanması yapmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de uluslararası sözleşmeye dayalı olarak sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti için yurt dışı borçlanması zorunlu değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 09.12.2015 gün ve 2015/10-783 E. 2015/2892 K.sayılı kararı da bu yöndedir)
Yapılacak iş, davanın kamu düzenine ilişkin ve kendiliğinden araştırma ilkesine tabi olduğunu gözeterek, davacının Fransa’da sigortalılık süresini gösteren hizmet cetvelini ve onaylı örneğini davacıdan ve Kurumdan istemek, gerek görülürse Kurumu aracı kılmak suretiyle Fransa Sigorta Kurumundan istemek, Kurumdan davacının Türkiye’deki çalışmasına dair sigorta sicil dosyasının eksiksiz bir örneği ile hizmet döküm cetvelini ve yurt dışı borçlanma dosyasının eksiksiz bir örneği ile ödeme belgelerini getirtmek, davacının Türkiye’deki sigortalı çalışması ve borçlanma süresini de gözetilerek başlangıç tespitinde hukuki yararı var ise talep hakkında bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda ve yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.