Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/14495 E. 2015/16469 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14495
KARAR NO : 2015/16469
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 19. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2015
NUMARASI : 2014/522-2015/142

Davacı, radyasyon görevlisi olduğunun tespitiyle, ameliyathanede çalışmaya başladığı tarihten itibaren fiili hizmet zammından yararlandırılması gerektiğine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim dalı ameliyathanesinde hemşire olarak görev yapan davacının radyasyon görevlisi olduğunun ve fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece,davanın kabulüne ,davacının İstanbul Üniversitesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim dalı ameliyathanesinde hemşire olarak geçen çalışmalarının 5510 sayılı kanunun 40. maddesi kapsamında fiili hizmet süresi zammına tabi çalışmalar olduğunun tespitine, davacının ortopedi ve travmatoloji ameliyathanesindeki fiili olarak çalıştığı sürelerde fiili hizmet süresi zammından yararlandırılması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş tür.
Davacının hangi tarihler arasında 5510 sayılı Yasanın 40. maddesi kapsamında fiili hizmet süresinden faydalanacağı açıkça belirtilmeden , infazda tereddüt ve çelişkiye mahal verilecek şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün ,sair yönler incelenmeksizin, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.