YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13452
KARAR NO : 2016/5728
KARAR TARİHİ : 31.03.2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
…Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
…Dava, zararlandırıcı sigorta olayı sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, maddi tazminatın dava dilekçesinde talep edilen miktarı açısından olay tairihinden yasal faiz işletilmesine, ıslahla arttırılan maddi tazminat miktarı için ise ıslahta faiz talep edilmediğinden faiz konusunda bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
…İş kazasının Borçlar Hukuku yönünden bir haksız fiil olduğu, zararın ve dolayısıyla tazminat alacağının olay anında ortaya çıktığı, haksız fiillerde temerrütün olay tarihinde gerçekleştiği, bu açıklamalardan olarak davanın haksız fiilden kaynaklanması nedeniyle davacı tarafın 06/05/2015 tarihli celsedeki arttırım beyanının faiz talebini de kapsadığı gözetilip hüküm altına alınan maddi tazminatın tamamına zararlandırıcı olayın (iş kazasının) gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
4-Sigortalının maddi zararı hesaplanırken ilke olarak öncelikle, tazminat hesabını doğrudan etkileyecek olan, sigortalının gerçek ücretinin açıkça belirlenmesi gerekmektedir. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda, imzalı ücret bordrolarının bulunduğu, bordrolarda yeralan imzalara karşı itiraz ileri sürülmediği, 02/…/2014 tarihli bilirkişi hesap raporunda bu bordrolarda yeralan ücretin dikkate alındığı, bordrolardaki ücretin yapılan işin niteliği ile de uyumlu olduğu hep birlikte değerlendirildiğinde, hüküm kurarken 02/…/2014 tarihli bilirkişi hesap raporuna itibar edilmesi gerektiği halde, sendikalı olduğuna dair bir iddia bulunmayan davacı sigortalının maddi zarar hesabında sendikanın bildirdiği ücreti dikkate alan 01/04/2015 tarihli bilirkişi hesap raporunun hükme esas alınması hatalıdır.
Yapılacak iş, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacının maddi zararının 02/…/2014 tarihli hesap raporuna itibar edilerek belirlenmesinden sonra, hüküm altına alınan tazminatların tamamına olay tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı’ya iadesine
…/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.