Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/12629 E. 2015/19484 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12629
KARAR NO : 2015/19484
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

MAHKEMESİ : Adıyaman İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/04/2015
NUMARASI : 2013/816-2015/183

Davacı, kesilen yetim aylığının kesildiği tarihten itibaren tekrar ödenmesi gerektiğinin ve almış olduğu aylıklardan dolayı Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi …. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının durdurulması ve yersiz ödeme gerekçesiyle adına borç çıkarılmasına dair kurum işleminin iptali ile Kuruma borçlu olmadığının tespiti ve ödenmeyen yetim aylıklarının kesildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Kurumdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 01/11/2008 tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı ve eşi S…..06/06/2000 tarihinde boşanmışlardır. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 31/05/2013 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı 01/11/2008 tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir.

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
31/05/2013 tarihli Kontrol Raporunda; davacı ile aynı sokakta oturan komşularının beyanlarının alındığı ve bu komşuların davacı ve eşinin çocukları ile beraber aynı evde yaşadıklarını bildirdikleri belirtilmiştir.
Mahkeme tarafından davacı ve boşandığı eşinin yaşadıkları evde keşif yapılmış, yaşadıkları evin iki katlı kargir ev olduğu, evin 1. katında davacının boşandığı eşi S…. oğlu Y….ile birlikte yaşadığının ve davacının ise üst katta diğer oğlu A… ile birlikte yaşadığının tespit edildiği bildirilmiş olup Kontrol raporunda ifadesi bulunan komşu tanıklardan H….. kontrol memuruna verdiği ifadesinde davacı ve eşinin çocukları ile beraber yaşadıklarını söylemesine rağmen mahkemedeki ifadesinde bu beyanını değiştirdiği ve davacı ile eşinin ayrı dairelerde oturduklarını söylediği ve davacı ile boşandığı eşinin aile hekimliği kayıtlarındaki adreslerinin aynı olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Kontrol Raporunda belirtilen hususlar ile davacı ve boşandığı eşinin iki katlı kargir bir evin birinci ve ikinci katlarında oğullarının yanında yaşamalarının ve komşu tanıklardan olan H…. kontrol memuruna verdiği ifadesini mahkemede değiştirmesinin hayatın olağan akışına aykırı olması birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.