Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/12439 E. 2015/16652 K. 15.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12439
KARAR NO : 2015/16652
KARAR TARİHİ : 15.09.2015

MAHKEMESİ : İstanbul 20. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2015
NUMARASI : 2014/354-2015/111

Davacı, eksik yatan sigortasının ödenmesine ve hizmet süresinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, HMK’nın 150/5 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
HMK’nın 150. maddesine göre usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.
HMK’nın 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılması kararı verilebilmesi için; tarafların duruşmaya 7201 sayılı Tebligat Yasa’sı hükümlerine uygun şekilde davet edilmiş olmalarına rağmen gelmemeleri veya gelen tarafın davayı takip etmeyeceğini bildirmesi sonucu dosyanın işlemden kaldırılması gerekir.
Duruşmadan habersiz bulunan davacının yokluğunda dosyanın işlemden kaldırılması ve sonucunda davanın açılmamış sayılması usul ve yasaya aykırıdır.
Öte yandan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.
Kanun’un 9. maddesine göre tebliğ yapılacak adresin davetiyeye eksiksiz ve doğru yazılması gerekir.
Somut olayda, davacının dava dilekçesinde bildirdiği adres yerine MERNİS kaydındaki yazılı adrese davetiye çıkartıldığı, davacının bildirdiği adresin davetiyeye eksiksiz ve doğru yazılmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından bildirilen ve bilinen en son adres kabul edilen adresi eksiksiz ve doğru bir biçimde ihtiva etmeyen davetiyenin tebliğ edilememesi halinde davacının 7201 sayılı Tebligat Yasa’sı hükümlerine uygun şekilde davet edildiği kabul edilemeyeceğinden HMK’nın 150.maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkün olmadığı halde, mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yerinde olmayan gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.