Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2015/12315 E. 2015/16461 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12315
KARAR NO : 2015/16461
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Sakarya 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/04/2015
NUMARASI : 2015/190-2015/318

Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava 30.08.2003 tarihindeki iş kazasından vefat eden sigortalının hak sahibi eş ve çocuğunun maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece verilen 22.04.2014 tarih ve 2011/1002 Esas, 2014/452 Karar sayılı ilamın temyiz incelemesi üzerine Dairemizin 19/01/2015 tarih ve 2014/17324 Esas, 2015/367 Karar sayılı ilamıyla sadece, davacı eş lehine hükmedilen manevi tazminatın çok fazla olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuş ve kararın maddi tazminata dair kısmının asli ve feri unsurları ile kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, iş bu kararda söz konusu talepler bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken; bu talepler bakımından yeniden hüküm kurulup vekalet ücretine hükmedilmesi doğru omamıştır.
Ayrıca davacı eş yönünden A.A.Ü.T.’nin 10/2.maddesinde yer alan “Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.” hükmü gereğince reddedilen manevi tazminat üzerinden davalı lehine fazla vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Hüküm fıkrasının VI bendinde davalı lehine takdir edilen vekalet ücretine ilişkin bendin tamamen çıkartılarak yerine “Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesi hükmü dikkate alınarak, 4.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davalıya yükletilmesine, 14.09.2015 oybirliği ile karar verildi.